F
fatihhk
Misafir
Nasıl işportacı olunur?
.
Forex forumunda işportacılık anlatılır mı?
.
Aslında anlatılır da, okunur mu? Orasını bilemem.
.
- “Bu forex bana göre değil, indikatörler tutmuyor. Hazır sonbahar da gelirken, en iyisi gidip işportacılık yapayım, belki daha fazla kazanırım.”
Diyen varsa buyursun okusun.
.
.
.
…İşportacılık yapacaksınız. Şemsiye satmayı düşünüyorsunuz. Bildiğiniz, yapabileceğiniz ya da sermayenizin yettiği tek iş bu.
.
Eviniz, mallarınızı satmayı düşündüğünüz şehir merkezinin biraz uzağında. Ve malesef mallarınızı satış yaptığınız yere yakın bir depoda saklama imkanınız yok.
.
Herhangi bir anda bu malları şehir merkezine götürürseniz haliyle bir taşıma maliyetiniz olacak. Bir de satış yapacağınız yer için işgaliye olarak küçük bir ücret ödemeniz gerekecek. Başka gideriniz yok.
.
Amacınız; Yağmurlu günlerde en az maliyetle tüm şemsiyelerinizi satmak.
.
.
.
Hayat kolaylaştı. Teknoloji de gelişiyor, medya da.
Dinlemesini bilene öyle programlar yapıyorlar ki, neredeyse herşey hazır önünüze geliyor.
.
Televizyondan hava durumunu seyredip ona göre çalışmanın en güzel yanı, sistem bir kez kurulduğunda artık fazla düşünmeye gerek kalmadan şemsiye alıp satabiliyorsunuz. Bu çok büyük bir kolaylık.
Ama bir de kötü yanı var ki “çok önemli” ; Sizin gördüklerinizi başkalarının da görüyor olması. Yani bilginin değersiz hale gelmesi.
.
.
.
Alım satım yapmanın da bir çok tekniği var. Mesela …
.
.
.
Neler yapabilirsiniz?
.
1- Yağmur yağmasını bekleyerek her gün şehirde tezgah açarsınız. Hiç bir belirti yokken yağmur yağarsa çok iyi kazanırsınız.
Buna “qumar” deniyor.
.
2- Akşam hava durumunu izler, eğer spiker “yarın yağmurlu olacak” derse sabah kalkıp şehre gider, tezgahınızı açarsınız. Birde bakarsınız ki hava durumunu seyreden tüm şemsiyeciler orada. Kazancınız biraz az olur.
Buna işportacılık dilinde “teknik analiz” denir.
Bir çok şemsiyeci bu yöntemi kullanır.
.
3- Sabah havaya bakar, bulutları seyredersiniz. Gördüklerinizin yağmur bulutu olduğuna karar verirseniz hemen şehire gider tezgahınızı açarsınız.
Eğer dün hava durumunda spiker “yağmur yağacak” demediyse ve gerçekten yağmur yağarsa çok kazanırsınız.
Buna “öngörü - tahmin” denir.
Dikkatli olmak lazım. Tahmin ile istek birbirine karışırsa tehlikeli olabilir.
.
4- Akşam uyuyamazsınız, sağınız solunuz ağrır. Romatizmalarınız tutmuştur. Bilirsiniz ki yarın yağmurlu olacak. Sabah kendinizden gayet emin olarak kalkıp şehire gidersiniz.
Buna “tecrübe” denir.
Herkesde bulunmaz. Şart da değildir.
.
5- Bir de yağmur başladığı anda hızla şehre inip tezgah açarsınız. Çok kolay tesbit edilir. Görmek için etrafınıza bakmanız yeter. Yerler ıslandıysa ve su yukardan aşağı damla damla iniyorsa bunun yağmur olma ihtimali çok fazladır. Eğer yetişebilirseniz biraz kazanırsınız.
Buna da “trend ile hareket etmek” denir.
Bu yöntemi emekliler ve zamanında diğer yöntemleri deneyip başarılı olamayanlar, bir de kendini sağlama almak isteyenler kullanır.
.
.
.
Çok önemli bir ayrıntı…
… Bilmeliyiz ki ; Piyasadaki satıcıların ve potansiyel müşterilerin çoğu, özellikle yağmur mevsiminde akşamları hava durumunu seyrederler.
İşportacılar arasında da muhabbet vardır. Genelde birbirlerine şu soruları sorarlar;
“Hangi tv kanalının hava durumunu izliyorsun ? ”
“Kaç günlük hava durumunu tahmini kullanıyorsun ? ”
.
Bu sorulara çok çeşitli cevaplar verilebilir.
.
.
.
Tekrar ediyorum: Piyasadaki satıcıların ve potansiyel müşterilerin çoğunun, sizin gibi akşamları hava durumunu seyrettiklerini aklınızdan çıkartmayın.
.
Unutmayın şemsiye satacaksınız.
Bilgi çağında yaşıyoruz ve potansiyel müşterileriniz; ” Yağmur yağacağını bilmeyenler değil, şemsiyesini evde unutanlardır “.
.
İşin püf noktası burası.
.
.
.
Dünyada bir iki sayıyı değiştirerek kolayca köşeyi dönebileceğiniz tek iş kalpazanlıktır. Her iş gibi işportacılık da emek ister. Kazanmak istiyorsanız biraz yorulmanız gerekir.
.
Fakat yine de siz bir değişiklik yapın ve rakiplerinizden biraz daha farklı düşünün.
Bir an önce kendinize bir meteoloji istasyonu kurun, “meteosat” uydu görüntülerine ulaşın ve “basınç haritalarını” okumayı öğrenin.
.
Böylece belki tvlerde söylenmeyen değişimleri - bulutları görebilir, açıklamaya gerek duyulmayan şehirlerdeki hava durumunu izler, kendi şehrinizde kuraklık olduğunda başka şehirlerde de tezgah açabilirsiniz.
Belki hava durumu izlemekten daha iyi sonuçlar çıkartabilirsiniz.
.
.
.
Bu işte “zamanlama” çok önemlidir.
Yapılacak iş; En az maliyetle, en az riskle, piyasadaki diğer satıcıları atlatarak…
“Yağmurun en şiddetli olduğu dönemde” satış yapmaktır.
.
Tezgahı açıp satış yapacağınız an yağmurun hızı, şiddeti iyice artmış olsun ki;
“Müşterileriniz şiddetin artacağını düşünsün”, elinde şemsiyesi olanlar bile birer tane daha yedek alsınlar.
.
Yağmurun şiddeti azaldığında hemen tezgahı kapatır, sellerin oluşmaya başladığı başka bir şehire geçersiniz.
.
.
.
Şemsiye satmayı istiyorsanız ;
.
“Islanan adam” psikolojisinden çok iyi anlamanız gerekiyor.
Yağmur başlamadan değil, hafif yağarken değil, hele yağış biterken hiç değil.
.
O psikolojiden yararlanabilmek için sadece “çok şiddetli yağarken” şemsiyelerinizi satmalısınız.
.
Hatta elinde satacak malı kalmayan diğer şemsiye satıcıları bile ” yağışın şiddetlenerek devam edeceğini ” düşünüp sizden tüm şemsiyelerinizi alsınlar.
.
Etrafınıza şöyle bir bakarsınız.
Evde unutanlar şemsiyelerini almışsa, yedek şemsiyeler çantalarda taşınmaya başlamışsa artık piyasa doymuş demektir.
.
Satacak müşteri yoksa, yağmurun ne kadar süreceğinin de önemi kalmaz.
.
Şemsiyelerinizi satın, tezgahı kapatıp evinize dönün. Bir sonraki şiddetli yağmura kadar da tezgah açmayın.
.
.
.
Hangi kritere göre işlem yaptığınızın neredeyse hiç bir önemi yok.
.
Yağmurun ne zaman başlayacağını bilmeniz, yarınki hava durumunu tahmin etmenize de önemli değil.
.
Önemli olan tam zamanında alış veriş yapabilmek. Ne çok erken, ne de çok geç.
.
Sadece “Yağmurun en şiddetli olduğu anda”.
.
.
.
Not: Tüm şemsiyeleri sattığınız zaman, sakın ha yağmur yağıyorken “malzeme bitti diye” toptancıya gidip şemsiye almaya kalkmayın. Bekleyin bulutlar dağılsın, güneş açsın, yerler kurusun. Toptancıların da biraz morali bozulsun. Belki pazarlık yaparsınız da, ellerindeki malı daha ucuza satmaya razı edersiniz.
Özet: Hava durumunu seyrederken, tahminlerin 1, 2 ya da 3 günlük olmasının o kadar da önem taşımadığını biliyorsanız…
… tahminler doğru çıktığında ne yapmanız gerektiğini de planlamışsanız mesele yok. Artık bilinçli bir işportacı olarak şemsiyelerinizi satmaya hazırsınız.
Bol kazançlar.
.
Forex forumunda işportacılık anlatılır mı?
.
Aslında anlatılır da, okunur mu? Orasını bilemem.
.
- “Bu forex bana göre değil, indikatörler tutmuyor. Hazır sonbahar da gelirken, en iyisi gidip işportacılık yapayım, belki daha fazla kazanırım.”
Diyen varsa buyursun okusun.
.
.
.
…İşportacılık yapacaksınız. Şemsiye satmayı düşünüyorsunuz. Bildiğiniz, yapabileceğiniz ya da sermayenizin yettiği tek iş bu.
.
Eviniz, mallarınızı satmayı düşündüğünüz şehir merkezinin biraz uzağında. Ve malesef mallarınızı satış yaptığınız yere yakın bir depoda saklama imkanınız yok.
.
Herhangi bir anda bu malları şehir merkezine götürürseniz haliyle bir taşıma maliyetiniz olacak. Bir de satış yapacağınız yer için işgaliye olarak küçük bir ücret ödemeniz gerekecek. Başka gideriniz yok.
.
Amacınız; Yağmurlu günlerde en az maliyetle tüm şemsiyelerinizi satmak.
.
.
.
Hayat kolaylaştı. Teknoloji de gelişiyor, medya da.
Dinlemesini bilene öyle programlar yapıyorlar ki, neredeyse herşey hazır önünüze geliyor.
.
Televizyondan hava durumunu seyredip ona göre çalışmanın en güzel yanı, sistem bir kez kurulduğunda artık fazla düşünmeye gerek kalmadan şemsiye alıp satabiliyorsunuz. Bu çok büyük bir kolaylık.
Ama bir de kötü yanı var ki “çok önemli” ; Sizin gördüklerinizi başkalarının da görüyor olması. Yani bilginin değersiz hale gelmesi.
.
.
.
Alım satım yapmanın da bir çok tekniği var. Mesela …
.
.
.
Neler yapabilirsiniz?
.
1- Yağmur yağmasını bekleyerek her gün şehirde tezgah açarsınız. Hiç bir belirti yokken yağmur yağarsa çok iyi kazanırsınız.
Buna “qumar” deniyor.
.
2- Akşam hava durumunu izler, eğer spiker “yarın yağmurlu olacak” derse sabah kalkıp şehre gider, tezgahınızı açarsınız. Birde bakarsınız ki hava durumunu seyreden tüm şemsiyeciler orada. Kazancınız biraz az olur.
Buna işportacılık dilinde “teknik analiz” denir.
Bir çok şemsiyeci bu yöntemi kullanır.
.
3- Sabah havaya bakar, bulutları seyredersiniz. Gördüklerinizin yağmur bulutu olduğuna karar verirseniz hemen şehire gider tezgahınızı açarsınız.
Eğer dün hava durumunda spiker “yağmur yağacak” demediyse ve gerçekten yağmur yağarsa çok kazanırsınız.
Buna “öngörü - tahmin” denir.
Dikkatli olmak lazım. Tahmin ile istek birbirine karışırsa tehlikeli olabilir.
.
4- Akşam uyuyamazsınız, sağınız solunuz ağrır. Romatizmalarınız tutmuştur. Bilirsiniz ki yarın yağmurlu olacak. Sabah kendinizden gayet emin olarak kalkıp şehire gidersiniz.
Buna “tecrübe” denir.
Herkesde bulunmaz. Şart da değildir.
.
5- Bir de yağmur başladığı anda hızla şehre inip tezgah açarsınız. Çok kolay tesbit edilir. Görmek için etrafınıza bakmanız yeter. Yerler ıslandıysa ve su yukardan aşağı damla damla iniyorsa bunun yağmur olma ihtimali çok fazladır. Eğer yetişebilirseniz biraz kazanırsınız.
Buna da “trend ile hareket etmek” denir.
Bu yöntemi emekliler ve zamanında diğer yöntemleri deneyip başarılı olamayanlar, bir de kendini sağlama almak isteyenler kullanır.
.
.
.
Çok önemli bir ayrıntı…
… Bilmeliyiz ki ; Piyasadaki satıcıların ve potansiyel müşterilerin çoğu, özellikle yağmur mevsiminde akşamları hava durumunu seyrederler.
İşportacılar arasında da muhabbet vardır. Genelde birbirlerine şu soruları sorarlar;
“Hangi tv kanalının hava durumunu izliyorsun ? ”
“Kaç günlük hava durumunu tahmini kullanıyorsun ? ”
.
Bu sorulara çok çeşitli cevaplar verilebilir.
.
.
.
Tekrar ediyorum: Piyasadaki satıcıların ve potansiyel müşterilerin çoğunun, sizin gibi akşamları hava durumunu seyrettiklerini aklınızdan çıkartmayın.
.
Unutmayın şemsiye satacaksınız.
Bilgi çağında yaşıyoruz ve potansiyel müşterileriniz; ” Yağmur yağacağını bilmeyenler değil, şemsiyesini evde unutanlardır “.
.
İşin püf noktası burası.
.
.
.
Dünyada bir iki sayıyı değiştirerek kolayca köşeyi dönebileceğiniz tek iş kalpazanlıktır. Her iş gibi işportacılık da emek ister. Kazanmak istiyorsanız biraz yorulmanız gerekir.
.
Fakat yine de siz bir değişiklik yapın ve rakiplerinizden biraz daha farklı düşünün.
Bir an önce kendinize bir meteoloji istasyonu kurun, “meteosat” uydu görüntülerine ulaşın ve “basınç haritalarını” okumayı öğrenin.
.
Böylece belki tvlerde söylenmeyen değişimleri - bulutları görebilir, açıklamaya gerek duyulmayan şehirlerdeki hava durumunu izler, kendi şehrinizde kuraklık olduğunda başka şehirlerde de tezgah açabilirsiniz.
Belki hava durumu izlemekten daha iyi sonuçlar çıkartabilirsiniz.
.
.
.
Bu işte “zamanlama” çok önemlidir.
Yapılacak iş; En az maliyetle, en az riskle, piyasadaki diğer satıcıları atlatarak…
“Yağmurun en şiddetli olduğu dönemde” satış yapmaktır.
.
Tezgahı açıp satış yapacağınız an yağmurun hızı, şiddeti iyice artmış olsun ki;
“Müşterileriniz şiddetin artacağını düşünsün”, elinde şemsiyesi olanlar bile birer tane daha yedek alsınlar.
.
Yağmurun şiddeti azaldığında hemen tezgahı kapatır, sellerin oluşmaya başladığı başka bir şehire geçersiniz.
.
.
.
Şemsiye satmayı istiyorsanız ;
.
“Islanan adam” psikolojisinden çok iyi anlamanız gerekiyor.
Yağmur başlamadan değil, hafif yağarken değil, hele yağış biterken hiç değil.
.
O psikolojiden yararlanabilmek için sadece “çok şiddetli yağarken” şemsiyelerinizi satmalısınız.
.
Hatta elinde satacak malı kalmayan diğer şemsiye satıcıları bile ” yağışın şiddetlenerek devam edeceğini ” düşünüp sizden tüm şemsiyelerinizi alsınlar.
.
Etrafınıza şöyle bir bakarsınız.
Evde unutanlar şemsiyelerini almışsa, yedek şemsiyeler çantalarda taşınmaya başlamışsa artık piyasa doymuş demektir.
.
Satacak müşteri yoksa, yağmurun ne kadar süreceğinin de önemi kalmaz.
.
Şemsiyelerinizi satın, tezgahı kapatıp evinize dönün. Bir sonraki şiddetli yağmura kadar da tezgah açmayın.
.
.
.
Hangi kritere göre işlem yaptığınızın neredeyse hiç bir önemi yok.
.
Yağmurun ne zaman başlayacağını bilmeniz, yarınki hava durumunu tahmin etmenize de önemli değil.
.
Önemli olan tam zamanında alış veriş yapabilmek. Ne çok erken, ne de çok geç.
.
Sadece “Yağmurun en şiddetli olduğu anda”.
.
.
.
Not: Tüm şemsiyeleri sattığınız zaman, sakın ha yağmur yağıyorken “malzeme bitti diye” toptancıya gidip şemsiye almaya kalkmayın. Bekleyin bulutlar dağılsın, güneş açsın, yerler kurusun. Toptancıların da biraz morali bozulsun. Belki pazarlık yaparsınız da, ellerindeki malı daha ucuza satmaya razı edersiniz.
Özet: Hava durumunu seyrederken, tahminlerin 1, 2 ya da 3 günlük olmasının o kadar da önem taşımadığını biliyorsanız…
… tahminler doğru çıktığında ne yapmanız gerektiğini de planlamışsanız mesele yok. Artık bilinçli bir işportacı olarak şemsiyelerinizi satmaya hazırsınız.
Bol kazançlar.
Bu Yazının Kaynağı
