Selamlar;
Uzun 9 günlük bir tatil yaptım ve döndüm. Yaptıklarım bloga yazmadan olmaz diyerek başlıyacağım yazmaya. Uzun bir yazı olacak gibi gözüküyor sıkılmadan okuyamaz çıkarsanız kaldığınız yerden devam etmek için tekrar girin veya girmeyin. Ama okurken eğleneceğinizi varsayarak yazmaya başlıyorum.
Öncelikle örenden başlayacağım. Örene ulaşım milas üzerinden dağ yolunu kullanarak 45 km mesafede yapılabiliyor. Ören dağların arasında kalmış bir ovada yapılmış olan küçük bir yerleşim birimi. Tarihteki adı keramos diye geçiyor ve çeşitli tarihi kalıntılar bulunuyor. Ören köyü şirin tatlı biryer ,denizi gayet güzel ve temiz.(Yalıda) Ancak hemen derinleşmesi benim için derini sevenler için avantaj olurken sevmeyenler için bir dezavantaja dönüşüyor. Ören de lüks otel yok. Zaten otelde yok gördüğüm kadarıyla sadece 3 otel vardı ancak çok fazla yazlık var. Sizde giderseniz bir apartta konaklayabilirsiniz. Fiyatlar sezonda 7 kişilik apart ev için günlük 100 lira civarlarında.
Ören yazlıkçıların işgaline uğramış küçük bir yer. Şehir içi ulaşım(yazlık bölgelerine) çek çek adı veilen traktör arkasına bağlanmış kasalarla yapılıyor. Akşamları yapılıcak pek bir şey yok. Hepi topu 5 7 tane cafe bir iki tanesinde ise akşamları canlı müzik oluyor. Biz gençler için yapıcak pek bir şey yok. Öyleki sahilinde jet ski bile görmedim ki u çok güzel bir olay.
Devamını blogumdan okuyup yorum yaparsanız çok sevinirm sonuçta 1000 kelimelik bir yazdım ancak yorum yapmak istemesseniz devamı aşağıda...
http://www.berkucar.com.tr/?p=46
Örenin yanı başındaki dağı yöre halkı hamile bir kadına benzetiyor gerçektende benziyor. Gitmişken bu dağın tepesindeki alatepe köyüne gidin ve ören kuşbakışı bakın orda bir çay için. Alatepe köyü 640 rakımda ve öreni sanki uçaktaymışçasına görebiliyorsunuz zaten bu tepeden yapaç paraşütüde yapılıyor. Ancak ben bir haftalık tatilim boyunca 2 3 kişinin atladığı gördüm.
Ören konumu itibariyle heryere yakın bir mesafede. Örenden çıkıp ilk gittiğim yer bodrum oldu. Ören koop. Minübüsleri her gün 07-12-19 saatlerinde örenden-bodruma , 09-13-19 saatlerinde ise bodrumdan örene minübüs kalkıyor. Fiyatları ise gidiş dönüş 20 tl.
Örenden bodruma giderken sizi virajlı bir yol bekliyor olucak ki yol 60 kilometre olmasına rağmen 1 saat 45 dakika sürüyor. Yol boyunca mükemmel maanzaralar yakalayıp fotoraf çekimleri yapabilirsiniz. Yol üzerinde ünlülerin yatlarıyla demir attıkları çökerme koyu var ki bir doğa harikası.
Çökertme köyü Çökertmeden halilim türküsün de çıktığı köy. Türküyü bilmeyenler için şarkı sözlerinide ekliyorum ancak önce hikayesini burda belirtmek isterim bunun için sourtimes tan alıntılıyıcam.
bodrumun daha bodrum olmadığı zamanlarda, yöre insanı turizmden bihaber iken buralardaki geçim kaynaklarından biri de hemen karşıdaki yunan adasından ( kos- istanköy ) yasadışı ticaret yapmakmış.türkünün kahramanı halil de hayatını bu şekilde kazananlardanmış. buradan oraya tütün götürür, oradan da mastika rakısı ( uzo aslında bir markadır, tekirdağ rakısı gibi, balkanlarda yunanistan dışındaki ülkelerde bu içki hala mastika diye bilinir ) gibi mallar getirirmiş. halilin yavuklusu da güzelliği bodrumda dillere destan olan gülsümmüş,ama bodrumun çerkez kaymakamının da gözü gülsümdeymiş.bu yüzden kaçakta halili yakalamak için tüm gücünü ortaya koyuyormuş kaymakam.yine bir gün halil kaçağa çıkmadan dönüşte bitez yalısına çıkacakları haberini salmış ki muhbirleri yanıltsın. aslında arkadaşları aspat koyunda bekleyeceklermiş. kaçak dönüşünde halil ve can arkadaşı ibrahim çavuş yolu şaşırıp karanlıkta aspat diye bitez yalısına girince kıyamet kopmuş.pusudaki kaymakam önderliğindeki kolcular basmışlar kurşunu.çatışma sırasında bir kolcu tarafından hançerlenerek öldürülmüş halil. gülsüm başta olmak üzere tüm bodrum yasa bürünmüş ve adına bu türkü yakılmış. tequila boom boom
Şimdi hikayeyi okuduktan sonra türküyü söylemek çok daha zevkli hale geliyor.
çökertmeden çıktım da halilim aman basım selâmet,
bitez de yalısına varmadan halilim aman koptu kıyamet.
arkadaşım ibram çavuş allahıma emanet,
burası da aspat değil halilim aman bitez yalısı,
ciğerime ateş sardı,
elli kursun yarası.
güverte de gezer iken aman kunduram kaydı,
ipekli mendilimi halilim aman mor rüzgâr aldı.
çakır da gözlü gülsümümü aman kolcular aldı,
burası da aspat değil halilim aman bitez yalısı,
ciğerime ateş sardı
elli kursun yarası.
gidelim gidelim halilim çökertmeye varalım,
kolcular gelirse halilim nerelere kaçalım.
teslim olmayalım halilim aman kursun sıkalım,
burası da aspat değil halilim aman bitez yalısı,
ciğerime ateş sardı
elli kursun yarası
Çökertmeden çıktıktan sonra yol biraz sıkıcılaşmaya ve virajlanmaya başlıyor bodruma kadar sabretmek lazım. Minübüs 13:45 gibi bodrumda olduğundan ve geri 19 da döncek olduğundan fazla zamanımız olmuyor ve koşa koşa dolaşıyoruz.
Bodrumu burda anlatmak isterim ancak pek görmediğim için pek yorum yapayacağım , sadece alışveriş için ve yemek yemek için kullandım ancak oldukça güzel ve bir o kadar kalabalık . Gitmişken halikarnasta balık yemek ve zeki mürenin evini dolaşmakta lazım tabiki.
Bodrumda denize barlar sokağının az ilerisinden girilebiliyor ve mavi bayraklı bir plajı var denizide oldukça soğuk.
Bu kadar dolaşmakla minübüs saatinin yaklaşmakta olduğunu görüp koşar adım otagara ilerliyor ve yarım günlük bodrum maceramızı bitiyoruz.
Örene geldimi mutlaka akbük ve akyakayada gidileli. Buralara toplu taşıma ile gitmediğimden pek bir minübüs saati veremeyeeğim ama duyduğum kadarıyla 06:45 de akyakaya giden ve 16:00 da dönen bir minübüs mevcut.
Ören den akyakaya dar ancak yeni asfaltlanmış şirin bir yoldan ulaşıyoruz. Yolun 22. kilometresinde akbük koyu var. Tepeden bakıldığın muhteşem saatlerce izleseniz doyum olmayacak bir koy. Ben hafta sonu gittiğim için çok kalabalıktı ama denizide çok güzeldi. Ölüdeniz gibi dalgasız ancak deniz uçurumvari derinleşiyor. Gözlüklerinizi takıp baktığınızda 70 dereelik eğimle derinleşen denizi görebiliyorsunuz. Girişler tam 2 öğrenci 1 lira.
Akbükten çıkıp akyakaya doğru gidelim. Akyakada deniz pek güzel değil ancak yapılaşma oldukça dikkat çekiyor. Öyleki safranbolu yanında halt etmiş. (çok ağır oldu ama gerçekten güzel)ç
Akyakada KADIN AZMAĞI turlarına katılmanızı şiddetle tavsiye ederim. Kişi başı 4 tl vererek 1 saatlik tura katılabiliyorsunuz.
Bu derenin özelliği su altı bitki örtüsü ve inanılmaz temiz oluşu. Akvaryum dereside diyorlar. Tura katıldıltan sonra derenin ilerleyen kısmında doğal havuz denilen yerde yüzme molası veriliyor. Derenin derinliği 8 metre gönüşl rahatlıyla atlayabilirsiniz . Ancak derenin suyu yaz kış 8 derece olduğu için suya girdiğiniz anda vucudunuza iğneler batıyor. Çok fazla durmanızı tavsiye etmiyorum.
Efsaneye göre bu derenin suyunda 5 dakika duran 5 yaş , 10 dakika duran 10 yaş gençleşirmiş.
Akyakaya kadar gelmişken aracınızla 26 kilometre daha gidip marmariste dolaşabilir , içmelerin mükemmel denizinde serinleyebilirsiniz.
Umarım sıkmaz dediğim yazı 950 kelime olmuş olsun okuyun okutun deneyin gezin dolaşın tozun.
İyi tatiller.
Uzun 9 günlük bir tatil yaptım ve döndüm. Yaptıklarım bloga yazmadan olmaz diyerek başlıyacağım yazmaya. Uzun bir yazı olacak gibi gözüküyor sıkılmadan okuyamaz çıkarsanız kaldığınız yerden devam etmek için tekrar girin veya girmeyin. Ama okurken eğleneceğinizi varsayarak yazmaya başlıyorum.
Öncelikle örenden başlayacağım. Örene ulaşım milas üzerinden dağ yolunu kullanarak 45 km mesafede yapılabiliyor. Ören dağların arasında kalmış bir ovada yapılmış olan küçük bir yerleşim birimi. Tarihteki adı keramos diye geçiyor ve çeşitli tarihi kalıntılar bulunuyor. Ören köyü şirin tatlı biryer ,denizi gayet güzel ve temiz.(Yalıda) Ancak hemen derinleşmesi benim için derini sevenler için avantaj olurken sevmeyenler için bir dezavantaja dönüşüyor. Ören de lüks otel yok. Zaten otelde yok gördüğüm kadarıyla sadece 3 otel vardı ancak çok fazla yazlık var. Sizde giderseniz bir apartta konaklayabilirsiniz. Fiyatlar sezonda 7 kişilik apart ev için günlük 100 lira civarlarında.
Ören yazlıkçıların işgaline uğramış küçük bir yer. Şehir içi ulaşım(yazlık bölgelerine) çek çek adı veilen traktör arkasına bağlanmış kasalarla yapılıyor. Akşamları yapılıcak pek bir şey yok. Hepi topu 5 7 tane cafe bir iki tanesinde ise akşamları canlı müzik oluyor. Biz gençler için yapıcak pek bir şey yok. Öyleki sahilinde jet ski bile görmedim ki u çok güzel bir olay.
Devamını blogumdan okuyup yorum yaparsanız çok sevinirm sonuçta 1000 kelimelik bir yazdım ancak yorum yapmak istemesseniz devamı aşağıda...
http://www.berkucar.com.tr/?p=46
Örenin yanı başındaki dağı yöre halkı hamile bir kadına benzetiyor gerçektende benziyor. Gitmişken bu dağın tepesindeki alatepe köyüne gidin ve ören kuşbakışı bakın orda bir çay için. Alatepe köyü 640 rakımda ve öreni sanki uçaktaymışçasına görebiliyorsunuz zaten bu tepeden yapaç paraşütüde yapılıyor. Ancak ben bir haftalık tatilim boyunca 2 3 kişinin atladığı gördüm.
Ören konumu itibariyle heryere yakın bir mesafede. Örenden çıkıp ilk gittiğim yer bodrum oldu. Ören koop. Minübüsleri her gün 07-12-19 saatlerinde örenden-bodruma , 09-13-19 saatlerinde ise bodrumdan örene minübüs kalkıyor. Fiyatları ise gidiş dönüş 20 tl.
Örenden bodruma giderken sizi virajlı bir yol bekliyor olucak ki yol 60 kilometre olmasına rağmen 1 saat 45 dakika sürüyor. Yol boyunca mükemmel maanzaralar yakalayıp fotoraf çekimleri yapabilirsiniz. Yol üzerinde ünlülerin yatlarıyla demir attıkları çökerme koyu var ki bir doğa harikası.
Çökertme köyü Çökertmeden halilim türküsün de çıktığı köy. Türküyü bilmeyenler için şarkı sözlerinide ekliyorum ancak önce hikayesini burda belirtmek isterim bunun için sourtimes tan alıntılıyıcam.
bodrumun daha bodrum olmadığı zamanlarda, yöre insanı turizmden bihaber iken buralardaki geçim kaynaklarından biri de hemen karşıdaki yunan adasından ( kos- istanköy ) yasadışı ticaret yapmakmış.türkünün kahramanı halil de hayatını bu şekilde kazananlardanmış. buradan oraya tütün götürür, oradan da mastika rakısı ( uzo aslında bir markadır, tekirdağ rakısı gibi, balkanlarda yunanistan dışındaki ülkelerde bu içki hala mastika diye bilinir ) gibi mallar getirirmiş. halilin yavuklusu da güzelliği bodrumda dillere destan olan gülsümmüş,ama bodrumun çerkez kaymakamının da gözü gülsümdeymiş.bu yüzden kaçakta halili yakalamak için tüm gücünü ortaya koyuyormuş kaymakam.yine bir gün halil kaçağa çıkmadan dönüşte bitez yalısına çıkacakları haberini salmış ki muhbirleri yanıltsın. aslında arkadaşları aspat koyunda bekleyeceklermiş. kaçak dönüşünde halil ve can arkadaşı ibrahim çavuş yolu şaşırıp karanlıkta aspat diye bitez yalısına girince kıyamet kopmuş.pusudaki kaymakam önderliğindeki kolcular basmışlar kurşunu.çatışma sırasında bir kolcu tarafından hançerlenerek öldürülmüş halil. gülsüm başta olmak üzere tüm bodrum yasa bürünmüş ve adına bu türkü yakılmış. tequila boom boom
Şimdi hikayeyi okuduktan sonra türküyü söylemek çok daha zevkli hale geliyor.
çökertmeden çıktım da halilim aman basım selâmet,
bitez de yalısına varmadan halilim aman koptu kıyamet.
arkadaşım ibram çavuş allahıma emanet,
burası da aspat değil halilim aman bitez yalısı,
ciğerime ateş sardı,
elli kursun yarası.
güverte de gezer iken aman kunduram kaydı,
ipekli mendilimi halilim aman mor rüzgâr aldı.
çakır da gözlü gülsümümü aman kolcular aldı,
burası da aspat değil halilim aman bitez yalısı,
ciğerime ateş sardı
elli kursun yarası.
gidelim gidelim halilim çökertmeye varalım,
kolcular gelirse halilim nerelere kaçalım.
teslim olmayalım halilim aman kursun sıkalım,
burası da aspat değil halilim aman bitez yalısı,
ciğerime ateş sardı
elli kursun yarası
Çökertmeden çıktıktan sonra yol biraz sıkıcılaşmaya ve virajlanmaya başlıyor bodruma kadar sabretmek lazım. Minübüs 13:45 gibi bodrumda olduğundan ve geri 19 da döncek olduğundan fazla zamanımız olmuyor ve koşa koşa dolaşıyoruz.
Bodrumu burda anlatmak isterim ancak pek görmediğim için pek yorum yapayacağım , sadece alışveriş için ve yemek yemek için kullandım ancak oldukça güzel ve bir o kadar kalabalık . Gitmişken halikarnasta balık yemek ve zeki mürenin evini dolaşmakta lazım tabiki.
Bodrumda denize barlar sokağının az ilerisinden girilebiliyor ve mavi bayraklı bir plajı var denizide oldukça soğuk.
Bu kadar dolaşmakla minübüs saatinin yaklaşmakta olduğunu görüp koşar adım otagara ilerliyor ve yarım günlük bodrum maceramızı bitiyoruz.
Örene geldimi mutlaka akbük ve akyakayada gidileli. Buralara toplu taşıma ile gitmediğimden pek bir minübüs saati veremeyeeğim ama duyduğum kadarıyla 06:45 de akyakaya giden ve 16:00 da dönen bir minübüs mevcut.
Ören den akyakaya dar ancak yeni asfaltlanmış şirin bir yoldan ulaşıyoruz. Yolun 22. kilometresinde akbük koyu var. Tepeden bakıldığın muhteşem saatlerce izleseniz doyum olmayacak bir koy. Ben hafta sonu gittiğim için çok kalabalıktı ama denizide çok güzeldi. Ölüdeniz gibi dalgasız ancak deniz uçurumvari derinleşiyor. Gözlüklerinizi takıp baktığınızda 70 dereelik eğimle derinleşen denizi görebiliyorsunuz. Girişler tam 2 öğrenci 1 lira.
Akbükten çıkıp akyakaya doğru gidelim. Akyakada deniz pek güzel değil ancak yapılaşma oldukça dikkat çekiyor. Öyleki safranbolu yanında halt etmiş. (çok ağır oldu ama gerçekten güzel)ç
Akyakada KADIN AZMAĞI turlarına katılmanızı şiddetle tavsiye ederim. Kişi başı 4 tl vererek 1 saatlik tura katılabiliyorsunuz.
Bu derenin özelliği su altı bitki örtüsü ve inanılmaz temiz oluşu. Akvaryum dereside diyorlar. Tura katıldıltan sonra derenin ilerleyen kısmında doğal havuz denilen yerde yüzme molası veriliyor. Derenin derinliği 8 metre gönüşl rahatlıyla atlayabilirsiniz . Ancak derenin suyu yaz kış 8 derece olduğu için suya girdiğiniz anda vucudunuza iğneler batıyor. Çok fazla durmanızı tavsiye etmiyorum.
Efsaneye göre bu derenin suyunda 5 dakika duran 5 yaş , 10 dakika duran 10 yaş gençleşirmiş.
Akyakaya kadar gelmişken aracınızla 26 kilometre daha gidip marmariste dolaşabilir , içmelerin mükemmel denizinde serinleyebilirsiniz.
Umarım sıkmaz dediğim yazı 950 kelime olmuş olsun okuyun okutun deneyin gezin dolaşın tozun.
İyi tatiller.