İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Tarihte Temmuz Ayı

hakanizm

0
İyinet Üyesi
Katılım
11 Mayıs 2006
Mesajlar
1,952
Reaction score
1
Konum
Nereye
Ayın Tarihi
40 bin Müslüman katledildi

Papa II. Urban'ın yaptığı çağrı ile, "Kutsal Toprakları Müslümanlardan kurtarmak" ve asıl olarak da Doğu'nun efsanevi zenginliğine ulaşmak üzere yüzbinin üzerinde insan Avrupa'nın dört bir yanından Filistin'e doğru yola çıktı. Yolları üzerindeki bütün yerleri yağmalayan haçlı ordusu Kudüs’e gelerek 5 haftalık bir kuşatmanın ardından şehre girdi. Bugün dedelerimizi soykırımla itham eden Avrupalı’nın dedeleri iki gün içinde yaklaşık 40 bin müslümanı çeşitli işkencelerle kılıçtan geçirdi. Filistin'in, Hz. Ömer'den bu yana süren barış ve huzuru, korkunç bir katliamla sona ermiş oldu.

15 Temmuz 1099

Hatay’ın Anavatan’a katılışı

1. Dünya Savaşı’ndan yapılan Mondros Antlaşması hükümlerine göre 7 Aralık 1918 tarihinde, Antakya Sancağı’nı Fransız askerleri işgal etti. Hatay üzerinde garantörlük anlaşması olan Türkiye ve Fransa, Hatay Millet Meclisi’nin oybirliğiyle aldığı karar gereğince Hatay Devleti, Türkiye Cumhuriyeti’ne katılması kararına daha fazla direnemedi.

Hatay’ın Anavatan’a katılışı ile ilgili olarak Attila İlhan, arkadaşımız Selami Çalışkan’a şunları anlatıyor: “Yahu M. Kemal’in de bir Ortadoğu Projesi var. Sadabad Paktını yapıyor. Öbür taraftan Hatay meselesini hallediyor. Şimdi Hatay meselesinde iş sarpa sarıyor, vermek istemiyorlar. Sorunlar çıkıyor. Mustafa Kemal, Fransız Büyükelçisini çağırıyor. Geliyor Fransız sefiri. Bir tarafında Sadabad Paktının Erkan-ı Harbiye Umumi Başkanları, bir tarafında Balkan Paktı devletlerinin Erkan-ı Harbiye Umumiye Başkanları ve bu arada da balkan devletlerinden iki devlet adamı. Hepsi yanında. Böyle oturmuşlar ve Gazi, Fransız sefiriyle konuşurken “Ben” demiyor, “Biz” diye konuşuyor. Biz, hepimiz diyor yani Sadabad Paktı, yani Balkan Paktı, yani Osmanlı’nın eski gücü “Biz Hatay meselesinde ısrarlıyız” diyor.”

Suriye Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti temsilcilerinin katılımıyla oluşan komisyon sonucunda bugünkü sınır çizgisi saptandı. TBMM’de çıkarılan 7 Temmuz 1939 tarih ve 3711 sayılı yasayla da Hatay ili oluşturuldu. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Hatay Egemenlik Cemiyeti Genel Sekreteri Şükrü Sökmen Süer, Hatay’ın ilk valisi oldu.

23 Temmuz 1939

Başbağlar ve soru işaretleri

Erzincan’ın Başbağlar Köyü’nde 5 Temmuz 1993 yılında yaşanan olayda, 33 kişi katledildi. Sivas’taki Madımak olayından bir kaç gün sonra meydana gelen bu olay nasıl cereyan etmişti? Akşam sekiz sıralarında okunan akşam ezanı teröristler için katliam işareti olmuştu. Teröristler, camide namaz kılan 22 kişiyi dışarı çıkardılar. Camide olmayanları da tek tek evlerinde alan teröristler, evinden çıkmak istemeyen 5 kişiyi de evleriyle beraber ateşe verdiler. Topladıkları kadınların üzerindeki ziynet eşyalarını da yağmaladıktan sonra 75 yaşındaki yaşlı bir kadının kafasını dipçikle parçaladılar. Cami, cami lojmanı, köy odası, okul ve lojmanını da ateşe veren teröristler, köy meydanına topladıkları köylülere PKK propagandası yaparak Sivas olaylarının hesabını soracaklarını söylediler. Militanlar, verilen komut üzerine köylüleri yaylım ateşine tuttular. Burada da 27 köylü hayatını kaybetti. Teröristler köyden ayrıldıklarında arkalarında 33 ceset, 30 dul kadın ve 70 yetim bıraktılar.

Bu olayın zanlıları önce yakalandı sonra salıverildi. Aynı kişiler bir daha bulunamadı. Sivas’taki Madımak ve Erzurum’daki Başbağlar olayları hala aydınlanmamıştır.

5 Temmuz 1993

Osmanlı ekonomisini batıran olay...

Osmanlı’nın bitişini hazırlayan ve günümüzde de Türkiye’nin baş belası olan borçlanma ve bütçe açığı 8 Temmuz 1855’te İngiltere ve Fransa’dan alınan 5 milyon altınla başlamıştır.

Sıcak denizlere açılma hevesinde olan Rusya, İngiltere’nin kışkırtmasıyla Eflak ile Boğdan’ı işgal etti. İngilizler’in çeşitli hileleriyle kandırdığı Sadrazam Mustafa Reşit Paşa’nın ikna etmesiyle Sultan Abdülmecid Han, 4 Ekim 1853’te Rusya’ya harp ilan etti. Daha sonra diplomatik oyunlarla Osmanlı borç almaa zorlandı ve ikna edildi. Ve Osmanlı Devleti, ilk defa dış borçlanmaya gitti. İngiltere ve Fransa’dan 5 milyon altın borç alındı. Ondan önce Osmanlı asla dış borçlanmaya gitmemişti.

Bundan sonra dış borçlanmanın sonu gelmeyecek ve 20 yıl geçmeden Osmanlı Maliyesi iflasın eşiğine adım atacaktır. Osmanlı Devleti, İngiltere ve sonraki yıllarda diğer Avrupa devletleri ile ticari anlaşmalar imzaladı. Bu anlaşmalar esnafı uşaklığa, devleti ise borç batağına düşürmekten başka işe yaramadı. Şüphesiz, bugün IMF gibi borç sömürüsü ve global idareyi elinde tutan kuruluşlara borçlarımızın katlanarak artırılması siyasetinin temelinde de, Osmanlı Devleti’ne karşı yürütülen bu tip sinsi planlar yatmaktadır.

8 Temmuz 1855

Kabotaj Kanunu kabul edildi

1 Temmuz 1926 tarihine kadar üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin denizlerinde limanlarında diğer milletlerin hakimiyeti sözkonusu idi. ‘Kabotaj’ın kelime anlamı, bir devletin gölleri, nehirleri, karasuları içinde kalan denizleri ile bunlarla ilgili liman, iskelelerinde yapılan deniz ticareti. 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren ve ‘Kabotaj Kanunu’yla ‘kabotaj hakkı’ yabancılardan alındı. Yasayla, Türkiye kıyılarında mal ve yolcu taşıma ile sahil ve limanlardaki her türlü hizmetin, yalnızca Türk bayraklı deniz taşıtlarınca yapılabilmesi kararı alındı. Kabotaj hakkının Türkiye’ye geçişi, 1 Temmuz 1939’da da ilk kez ‘Kabotaj ve Denizcilik Bayramı’ olarak kutlandı.
 

hakanizm

0
İyinet Üyesi
Katılım
11 Mayıs 2006
Mesajlar
1,952
Reaction score
1
Konum
Nereye
1 Temmuz 1926

Türk Ordusu Kıbrıs’ta...

Takvim yaprakları 15 Temmuz 1974’ü gösteriyordu. EOKA tedhişçilerinden Nikos Sampson, Makarios’u devirdi ve Kıbrıs Elen Cumhuriyeti’ni kurdu. 1960 Anayasası’nın ihlali manasına gelen bu gelişme Kıbrıs Cumhuriyeti için sonun başlangıcı oldu. BM Genel Sekreteri Kurt Waldheim diplomatik girişimlere başladı. Türkiye Garanti Anlaşması'nın 4'üncü maddesine dayanarak Kıbrıs'a müdahale kararı aldı.

MSP-CHP koalisyon hükümetinin Başbakanı Bülent Ecevit, garantör ülkelerden İngiltere ile durumu görüşmeye gidiyordu. Diplomatik çabaların bir sonuç vermemesi üzerine Türk hükümeti Kıbrıs'a çıkarma kararı alıyordu. Türkiye’de de Başbakanvekili Necmettin Erbakan, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar’la Ecevit’i İngiltere’ye yolcu ettikten sonra, Erbakan Sancar’a; Ordunun Kıbrıs’a müdahale için ne kadar zamanda hazır hale gelebileceğini soruyordu. Üç gün, cevabını alınca Erbakan, Sancar’a askerin İskenderun’a intikali emrini vermesini söyledi. Ecevit İngiltere’den döndüğünde harekat resmen başlamış oldu. 20 Temmuz 1974 sabahı Türk Silahlı Kuvvetleri Girne'de çıkarma ve Lefkoşe yakınlarındaki Gönyeli'de de hava indirme harekatına başladı. EOKA çetecilerinin ve ENOSİS hayali peşinde koşanların kirli emellerinin önüne set çekilmiş oldu.

Kısa ancak sıcak çatışmalardan sonra Türk birlikleri 22 Temmuz'a kadar Girne çevresinde bir köprübaşı tutmayı ve Lefkoşe ile bağlantı kurmayı başardı. Bu arada haberleşme ve eşgüdüm eksikliği yüzünden 21 Temmuz'da komutanlığını Güven Erkaya'nın yaptığı Kocatepe muhribi Türk uçakları tarafından batırıldı. Birinci harekatta, Erbakan’ın öngördüğü hedeflere Ecevit’in müteredditliği yüzünden ulaşılamadı ve ikinci harekat kaçınılmaz oldu.

İkinci harekat

14 Ağustos 1974 Çarşamba günü 06.30’da başlayan ikinci harekat 21 gün önceki harekatın tamamlayıcısı olacaktır. Türk jetleri, tüm düşman hedeflerine bütün ağırlığı ile yüklenmişti. Kara birlikleri de Doğuya doğru yürümeye başlamıştı. Kıbrıs'ta saatler henüz 07.30'u gösterdiğinde Türk ordusu, uçağı, tankı ve topuyla hareket halindeydi.

Birinci harekatta Adaya inen ve çıkan üç tugay (Çakmak, Hava İndirme ve Komando Tugayları) ile birlikte Kıbrıs Türk Alayı toplam 40 bin kişilik bir güce ulaşmışlardı. Tank sayısı 150'yi bulmuş, yeterli topçu kuvveti oluşmuştu.

İkinci harekatta da Erbakan’ın öngördüğü, problemi temelli çözecek hedeflere ulaşılmadan ateşkes ilan edildi. Yine, Erbakan’ın; Bağımsız Kıbrıs Türk Devleti’nin hemen kurularak Kıbrıs’ı kurtlar sofrasından kurtarılması konusundaki ısrarına karşılık Bülent Ecevit, Kıbrıs Fatihliğine soyunarak koalisyon hükümetini bozmayı tercih etti. Yıllar sonra KKTC kuruldu ama Kıbrıs artık kurtlar sofrasındaydı. Kıbrıs Barış Harekatı’yla övünen o günün gençleri bugün iktidar olmuş, maalesef Kıbrıs Meselesini çok çok kötü bir şekilde çözerek (!) kördüğüm yapıyorlar.

20 Temmuz 1974

Millî mücadelenin temel taşı: Erzurum Kongresi

Anadolu’da milli mücadelenin temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi, vatanın bölünmez bütünlüğünü ve bu bölünmezliğin temini açısından önemli kararların alındığı bir kongredir. Kongreye katılanlar, 17 çiftçi ve tüccar, 5 emekli subay, 4 emekli memur, 5 öğretmen, 4 gazeteci, 5 hukukçu, 2 mühendis, 1 doktor, 6 din adamı, 3 eski milletvekili, 1 general ve 1 eski bakan olmak üzere 54 delegeden oluştu.

23 Temmuz 1919 Çarşamba günü toplanan Erzurum Kongresi çalışmaları 7 Ağustos Perşembe gününe kadar devam etti. Bu müddet zarfında Nizamname ve Beyanname müzakere edildi. Heyet-i Temsiliyye üyeleri seçildi. Zaman zaman sert münakaşalar da oldu.

Karaköse delegesi Necati Bey tarafından hazırlanan Nizamname taslağının hemen tamamı kongreden kolaylıkla geçmişse de teşkilat maddesi uzun münakaşalara sebep oldu. Hatta bir ara celse tatil edildi. İl ve ilçe idare heyetleri başkanlığının vali veya kaymakam ikinci başkanlığın da askerlik şubesi başkanlarınca yürütülmesi hakkındaki madde delegeler arasında teşkilatın İstanbul hükümeti eline geçeceği endişesini doğurmuş, bu endişe de vali, kaymakam, askerlik şubesi reisi gibi zevatın Bab-ı Ali tarafından tayin edildiği, bunların Anadolu’daki milli harekete karşı tavırlarının ne olcağının henüz bilinmediği sebep olmuştu. Bu endişeye karşı çıkanlar idare heyetlerinin halktan seçileceği ve ekseriyetinin bunlar elinde olacağını ileri sürerek endişeyi yersiz buldular. Neticede madde komisyonda tekrar müzakere edildi. Bu müzakereye bir ara Mustafa Kemal Paşa da katılmış ve madde, İdare heyetleri başına vali, kaymakam veya askerlik şubesi başkanlarının getirlmesi hakkında kayıt kaldırılarak kabul edildi.

Erzurum Kongresi’ni meşgul eden meselelerden biri de, Heyet-i Temsiliyye seçimi olmuştu. Bu heyete Mustafa Kemal Paşa’nın girip girmemesi, Paşa’nın yakın arkadaşları yanı sıra bazı delegelerce de mesele olmuş, bu mevzuda lehte olanlar;

“Heyet-i temsiliyye, Sivas’ta toplanacak ve milletin heyet-i umumiyesini kuruluş bünyesinde toplamaya çalışacakbüyük bir milli kogreye temel olacaktır. Gerek kongre yerine Erzurum’da çalışacak Heyet-i Temsiliyye’de ve gerek memleket ölçüsünde bir ehemmiyet ifadesi alacak olan Sivas Kongresi’ndeki kafi başarıyı sağlamak için behemehal Mustafa Kemal Paşa’nın Heyet-i Temsiliyye’de bulunması şarttır.’ derken, aleyhte olanlar da:

“Mustafa Kemal Paşa’nın Heyet-i Temsiliyye’ye girmesinde mahzur vardır. Çünkü, milli ihtilal ve faaliyetin tamamen milletten doğmuş ve milli kaynaklara bağlı bir kıyam olduğunu göstermek ve herkese anlatmak gerekir. Bu hususta itimat telkin edebilmek, objektif bakışları tatmin etmek ve hatta her türlü fitne ve fesad, zihniyeti ile tecessüslerde bulunanlara fırsat vermemek için de tek tedbir, Mustafa Kemal Paşa’yı ve diğer tanınmış arkadaşlarını bu harekete karıştırmamaktır. Mustafa Kemal Paşa gibi bilhassa isyan ve kıyam vaziyetine girmiş bir zatın Heyet-i Temsiliyye’ye girmesi, hususi maksatlar takip edildiğinin bariz vesikası sayılır. Mustafa Kemal Paşa’nın Heyet-i Temsiliyye’de bulunması, ayrıca ecnebileri de tatmin etmez.” diyorlardı.

Bu tartışmaların sonunda Mustafa Kemal Paşa, Heyet-i Temsiliyye’ye seçildi. Böylece Heyet-i Temsiliyye şu isimlerden oluşuyordu:

Mustafa Kemal Paşa, Rauf (Orbay) Bey, Hoca Raif Efendi, Şeyh Fevzi Efendi, Bekir Sami Bey, Sadullah Efendi, Hacı Musa Bey ve Servet Bey. Ayrıca bu heyete Kazım Karabekir Paşa da seçilmişti ancak görevi dolayısıyla ismi resmi listede bulunmuyordu.

Başkanlığına Mustafa Kemal Paşa’nın getirildiği Heyet-i Temsiliyye’ye seçilenler Cemiyetler Kanunu’na uyularak Vilayet Makamı’na bildirilmiş ve resmi faaliyet için müsade istenmiştir. Erzurum Kongresi Cuma günleri haricinde sürdürdüğü on dört günlük bir çalışmadan sonra 7 Ağustos Perşembe günü Vilayet-i Şarkiyye Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti’nin, Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adını alarak kapandı.

Kongrede alınan kararlar ise şöyleydi:

1- Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür ayrılık kabul edilemez;

2- İşgal ve müdahaleler sonucu Osmanlı Devletinin dağılması halinde millet tek vücut olarak yurdunu savunacaktır;

3- Vatanın bağımsızlığını korumaya İstanbul Hükümeti’nin gücü yetmediği takdirde, geçici bir hükümet kurulacaktır.

4- Hıristiyan azınlıklara siyasî hakimiyet ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez;

5- Manda ve himaye kabul edilemez; Milli Meclis’in hemen toplanmasını ve hükümet işlerinin meclis denetiminde yürütülmesini sağlamak için çalışılacaktır.

23 Temmuz 1919

Erzurum Kongresi milletin uyanışına vesile olmuştur. Bu kongre ile birlikte Anadolu insanı, işgale boyun eğmeyeceğini göstermiş ve direnişe geçmiştir. Erzurum ve Sivas Kongreleriyle başlayan bu uyanış hareketi Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun müjdecisidir. Ana hatlarıyla ele almaya çalıştığımız Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar günümüz Türkiyesi üzerine oynanan hastalıklı oyunların da reçetesi niteliğindedir.

Türk milletinin yüzünü ağartan bir başka olay da Kıbrıs Barış Harekatıdır. MSP ve CHP Koalisyon hükümeti zamanında yapılan harekat Rum çetelerinin yaptığı katliamları bitirmiştir. Türk askerinin bedelini kanıyla ödediği bu topraklar günümüzde AB’ye girme adına gözden çıkarılmış gibi görünüyor.
 

hakanizm

0
İyinet Üyesi
Katılım
11 Mayıs 2006
Mesajlar
1,952
Reaction score
1
Konum
Nereye
1 Temmuz * Sultan II. Mahmut'un ölümü; Sultan Abdülmecit'in tahta çıkarılması (1839).

*Kabotaj Kanunu kabul edildi (1926).

* Napolyon'un Mısır'ı işgali (1798).

2 Temmuz * Kuba Mescidi’nin yapılması (622)

* Yunanistan Türkiye'ye harp ilan etti (1917).

*Hac’da tünel faciasında 1426 kişi şehit oldu (1990)

3 Temmuz * Cezayir bağımsızlığına kavuştu. (1962)

*Fatih Sultan Mehmet Köprüsü açıldı. (1988)

4 Temmuz * Barbaros Hayrettin Paşa'nın ölümü (1549).

5 Temmuz * Büyük İstanbul yangını (1756)

* Başbağlar katliamı (1993)

*Pakistan'da askeri darbe; General Ziya Ül Hak'ın,

Zülfikar Ali Butto'yu devirmesi (1977).

* Kuzey Irak’ta ilk kürt partisi kuruldu (1992)

8 Temmuz *Avrupalılar’dan ilk borç alınması (1855)

9 Temmuz *Timur’un Bağdat’ı işgali (1401)

* Kurucu Meclis'ce hazırlanan 1961 Anayasası için halk oylaması yapıldı (1961).

* Rumeli Hisari inşa edildi (1452)

10 Temmuz * Büyük İstanbul Depremi (1894)

*Mısır Çarşısı’nda patlama (1996)

11 Temmuz * İngilizler'in Mısır'ı işgali (1882).

12 Temmuz * Varto Depremi (1966)

13 Temmuz * Hz. Aişe Validemizin vefatı (676)

* Siyasi Partiler Kanunu kabul edildi (1965).

* Osmanlı Devleti ile Ruslar arasında "Berlin Muahedesi"nin imzalanması (1878).

* Isparta'nın Senirkent ilçesinde meydana gelen sel felaketinde 28 kişi yaşamını yitirdi, pek çok kişi çamur altında kalarak kayboldu, 40 kişi de yaralandı. Sel felaketi üç mahalleyi tamamen yok etti.

14 Temmuz * Fransız ihtilali (1789)

* İkinci Viyana Kuşatması (1683)

15 Temmuz *Haçlıların Kudüs katliamı (1099).

16 Temmuz * Atom bombasının ilk denemesi (1945)

17 Temmuz * n Abdulkadir Geylani Hz. vefatı (1165)

* Amerikan 6. Filosunun İstanbul’a gelişi kanlı olaylara dönüştü (1968)

18 Temmuz * Büyük Millet Meclisi'nin, Misaki Milli üzerine yemin etmesi (1920).

19 Temmuz * Nihat Erim öldürüldü (1980)

*Saraybosna bombalandı. 11 sivil öldü (1992)

* İslam Ordusu İspanya’ya çıktı (711)

20 Temmuz * Kıbrıs Barış Harekatı'nın başlaması (1974).

* Millet Partisi kuruldu (1948).

* Timur İle Yıldırım Bayezit arasında "Ankara Meydan Muharebesi" (1402).

* Montreux Antlaşması'nın imzalanması (1936).

21 Temmuz * Büyük muhaddis İmamı Buhari’nin doğumu (810)

* Osmanlı Devleti ile Rusya Arasında Pasarofça Antlaşması’nın imzalanması (1717).

* Latin harflerinin kullanılmaya başlanması (1928)

* İnsanoğlu Ay'a ayak bastı (1969).

22 Temmuz * Osmanlı Devleti İle Rusya Arasında

Prut Barış Antlaşmasının imzalanması (1711).

* Adapazarı zelzelesi (1967)

23 Temmuz * Erzurum Kongresi (1919).

*Hatay’ın Anavatana katılışı (1939)

* İkinci Meşrutiyet'in ilanı (1908).

24 Temmuz * Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanması (1923).

28 Temmuz * Kore'de savaşın sona ermesi (1953).

* Birinci Cihan Harbi'nin başlaması (1914).

31 Temmuz * Ahmet Bin Hanbel’in şehadeti (855)

* İstiklal Mahkemeleri Kanunu'nun

TBMM'de kabul edilmesi (1922).

Hazırlayan: Ayhan Kaya

http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=news&id=26361
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst