Bu nasıl bir beyin tutulmasıdır ki her şeyi kendinden bilir! Sayın Bülent Arınçın açıklamalarından bahsediyorum, özellikle şu söyleminden:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa Merinos Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen partisinin il ve ilçe belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısına katıldı. Arınç, "Bu hükümet varsa o cemaat de o cemaatler de var olacaktır. Bu hükümet olmazsa o cemaat de bütün cemaatler de yok olacaktır." dedi. Cemaatlerin AK Parti iktidarı sayesinde ayakta durduğunu iddia eden Arınç, "11 sene evvel neyin çilesini çekiyorduk, 11 yıldır neyin mutluluğunu yaşıyoruz, bu hükümet varsa o cemaat de o cemaatler de var olacaktır. Bu hükümet olmazsa o cemaat de bütün cemaatler de yok alacaktır. Cemaatlerin eskiden irtica yuvası falan derlerdi. Cemaatler hepinizin. Bu ülkede yaşayan insanlar inançlarını farklı yerlerde yerine getirebilirler, farklı hizmetler yapabilirler, biz de destek oluruz. Ama Türkiye'de bir cemaat yok, onlarca cemaat var. 11 yıldır çok güzel çalışıyoruz, kursumuz, evimiz yuvamız basılma tehlikesi yaşamıyor. O cemaatler çok iyi bilir, ben onları çok iyi bilirim. Şu cümleme çok dikkat etsinler, biz varsak siz de varsınız biz yoksak siz de yoksunuz." diye konuştu... samanyoluhaber.com
Her şeyi kendinden bilmek benliğe köle olmuş bir insan vasfıdır ki anlatılamaz. Bu halete giriftar olmuş insana diğer insanlardan ve haklardan bahsettiğinizde masal anlattığınızı veya Heredottan tarihi öyküler okuduğunuzu zanneder.
Yıllardır bu ülkenin vazgeçilmez değerleri olmuş, cumhuriyetin kurulmasına şahitlik etmiş, üç darbe süreci geçirmiş ve 28 Şubat soğuğunda buz kesmiş ama yine de boyun eğmemiş cemaatlere ve tarikatlara nereden bulunmuş olduğu bilinmez bir hakla biz varsak siz de varsınız biz yoksak siz de yoksunuz." sözünü sarf ederek her şeylerini size borçlu gibi göstermeye kalkışırsınız? Daha dün bu insanların destekleriyle meclise girildiğini ve yine bu cefakar ve vefakar insanların gayretleriyle ve kapı kağı gezmeleri sayesinde, şimdi kazanımlarının kaldırılmaya çalışıldığı referanduma Yetmez ama Evet aldığınızı nasıl unutursunuz? Veyl !
Sadede gelecek olursam, bu açıklama eski halkın Ak Partisinin şimdiki Akpye dönüşünün en bariz göstergesidir. Ne yazık ki durum bu derece vahim.
Hükümet, yavruyken anne babasını güldüren ve hakkında hüsn-ü akibet hayal ettiren ama ergenlik ve kemal yaşına erdiğinde ise ana-babasına isyan eden hayırsız evlada benziyor.
İçinden neşet ettiği bir tabana, taban tabana zıtlaşmaya başlayan ikinci bir örnek gösterilebilir mi bilemiyorum.
Daha dün çiçeği burnunda İçişleri Bakanımız Efkan Ala, Erzurumda, dadaşlar diyarında, kendi öz evlatlarını, Hocaefendiyi kötülemekten beri durmadı. Sen kimsin? dedi de dadaşlardan cevap hiç gecikmedi;
Hocaefendi, babası başkasının tarlasından geçerken ekinleri yemesinler de soframıza haram karışmasın diye ineklerin ağzını bağladığı bir babanın oğlu, peki ya sen kimsin?
Bir insan kendi partisine karşı, düşüncesiz sözlerle bundan daha büyük bir cürüm işleyebilir mi, sizin izanınıza bırakıyorum.
Siyasete bir oldu bittiyle, oylanmadan, seçilmeden giren bakanımız, henüz daha işin başında iki politik hataya imza attı. Türk siyaset tarihinde en meşhur U dönüşlerinin içine rahatlıkla girebilecek iki büyük hata;
Efkan Ala, Bakan olduktan sonra TRT'de katıldığı bir programda isim vermeden Bank Asyayı ima ederek, "Operasyon öncesi dolarları kim aldı diye soruyorsam, bu şüpheden değil, elimde belgeler olduğundan soruyorum. Bunlar ortaya çıkacak" demişti ki çok geçemeden Merkez Bankası kendisini yalanlayınca Olmadı. Ne oldu? Adını andığım bir şey oldu mu?" şeklinde kaçamak cevap vermişti. ahmetalphan.blogspot.com
Erzurumda ki konuşmasında ise Hocaefendi için "Kimsin Sen, Kimsin, Çekil oradan" diyen Efkan Ala,"Sen içine yuvalandığın o tabanda Allah rızası için çalışan insanları bile kötülüyorsun. Çekil, oradan da çekil. Senin, orada da yerin yok. O insanların iyi niyetini suistimal etme" demişti ki yine gelen sert tepkiler ve istifalar üzerine Efkan Alan dün akşam twitter üzerinden bir açıklama yaparak "darbecileri kastettim" türünden bir açıklama yaparak olayı kapatmaya çalışmayı tercih etti.
Türkiyede çok iyi bilinir ki keskin U dönüşleri tehlikeli olması su götürmez olmasına rağmen tehlike anda ilk başvurulacaklar listesinin en başında yer alır. Sayın Efkan Alayı, işte sırf bu yüzden ve nice vahim örnekleri önümüzde meydan geçidi yapmaktayken pek de kınamamalıyız.
Başbakanımız Sayın Erdoğanın da keskin U dönüşlerinden pek bahsetmek istemiyordum ama bunların belki de en büyüğü söyleyerek durumun vehametini ifade etmeye çalışayım.
Zat-ı alileri daha yaz mevsiminde Okyanus ötesine selam, Gönül neferleri, ve Türkçe Olimpiyatlarında Hocaefendi için sarfettiği Bu sıla hasreti artık bitsin istiyoruz. ve Sayın Bülen Arınçın ifade buyurdukları Hocaefendiyi ziyaret ettim ve Başbakanımızın söylediği Bir emri var mı? Hatamız varsa söylesin. sözlerini ilettim. cümleleri daha hafızalarda tazeliğini koruyorken birkaç ay içerisinde savurduğu hakaretleri, 18+ işareti koyarak hatırlayalım:
rantçı,
çete,
örgüt,
paralel devlet,
haşhaşin,
virüs,
inde yaşayanlar,
gizli örgüt,
piyon,
hain
ve burada sayamadığımız niceleriyle U dönüşü top 10 sıralamamızdaki birinci ve en ali mevkiyi sayın Başbakanımıza vermekten onur duyar, saygılarımı arz ederim.
Ahmet Alp Han
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa Merinos Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen partisinin il ve ilçe belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısına katıldı. Arınç, "Bu hükümet varsa o cemaat de o cemaatler de var olacaktır. Bu hükümet olmazsa o cemaat de bütün cemaatler de yok olacaktır." dedi. Cemaatlerin AK Parti iktidarı sayesinde ayakta durduğunu iddia eden Arınç, "11 sene evvel neyin çilesini çekiyorduk, 11 yıldır neyin mutluluğunu yaşıyoruz, bu hükümet varsa o cemaat de o cemaatler de var olacaktır. Bu hükümet olmazsa o cemaat de bütün cemaatler de yok alacaktır. Cemaatlerin eskiden irtica yuvası falan derlerdi. Cemaatler hepinizin. Bu ülkede yaşayan insanlar inançlarını farklı yerlerde yerine getirebilirler, farklı hizmetler yapabilirler, biz de destek oluruz. Ama Türkiye'de bir cemaat yok, onlarca cemaat var. 11 yıldır çok güzel çalışıyoruz, kursumuz, evimiz yuvamız basılma tehlikesi yaşamıyor. O cemaatler çok iyi bilir, ben onları çok iyi bilirim. Şu cümleme çok dikkat etsinler, biz varsak siz de varsınız biz yoksak siz de yoksunuz." diye konuştu... samanyoluhaber.com
Her şeyi kendinden bilmek benliğe köle olmuş bir insan vasfıdır ki anlatılamaz. Bu halete giriftar olmuş insana diğer insanlardan ve haklardan bahsettiğinizde masal anlattığınızı veya Heredottan tarihi öyküler okuduğunuzu zanneder.
Yıllardır bu ülkenin vazgeçilmez değerleri olmuş, cumhuriyetin kurulmasına şahitlik etmiş, üç darbe süreci geçirmiş ve 28 Şubat soğuğunda buz kesmiş ama yine de boyun eğmemiş cemaatlere ve tarikatlara nereden bulunmuş olduğu bilinmez bir hakla biz varsak siz de varsınız biz yoksak siz de yoksunuz." sözünü sarf ederek her şeylerini size borçlu gibi göstermeye kalkışırsınız? Daha dün bu insanların destekleriyle meclise girildiğini ve yine bu cefakar ve vefakar insanların gayretleriyle ve kapı kağı gezmeleri sayesinde, şimdi kazanımlarının kaldırılmaya çalışıldığı referanduma Yetmez ama Evet aldığınızı nasıl unutursunuz? Veyl !
Sadede gelecek olursam, bu açıklama eski halkın Ak Partisinin şimdiki Akpye dönüşünün en bariz göstergesidir. Ne yazık ki durum bu derece vahim.
Hükümet, yavruyken anne babasını güldüren ve hakkında hüsn-ü akibet hayal ettiren ama ergenlik ve kemal yaşına erdiğinde ise ana-babasına isyan eden hayırsız evlada benziyor.
İçinden neşet ettiği bir tabana, taban tabana zıtlaşmaya başlayan ikinci bir örnek gösterilebilir mi bilemiyorum.
Daha dün çiçeği burnunda İçişleri Bakanımız Efkan Ala, Erzurumda, dadaşlar diyarında, kendi öz evlatlarını, Hocaefendiyi kötülemekten beri durmadı. Sen kimsin? dedi de dadaşlardan cevap hiç gecikmedi;
Hocaefendi, babası başkasının tarlasından geçerken ekinleri yemesinler de soframıza haram karışmasın diye ineklerin ağzını bağladığı bir babanın oğlu, peki ya sen kimsin?
Bir insan kendi partisine karşı, düşüncesiz sözlerle bundan daha büyük bir cürüm işleyebilir mi, sizin izanınıza bırakıyorum.
Siyasete bir oldu bittiyle, oylanmadan, seçilmeden giren bakanımız, henüz daha işin başında iki politik hataya imza attı. Türk siyaset tarihinde en meşhur U dönüşlerinin içine rahatlıkla girebilecek iki büyük hata;
Efkan Ala, Bakan olduktan sonra TRT'de katıldığı bir programda isim vermeden Bank Asyayı ima ederek, "Operasyon öncesi dolarları kim aldı diye soruyorsam, bu şüpheden değil, elimde belgeler olduğundan soruyorum. Bunlar ortaya çıkacak" demişti ki çok geçemeden Merkez Bankası kendisini yalanlayınca Olmadı. Ne oldu? Adını andığım bir şey oldu mu?" şeklinde kaçamak cevap vermişti. ahmetalphan.blogspot.com
Erzurumda ki konuşmasında ise Hocaefendi için "Kimsin Sen, Kimsin, Çekil oradan" diyen Efkan Ala,"Sen içine yuvalandığın o tabanda Allah rızası için çalışan insanları bile kötülüyorsun. Çekil, oradan da çekil. Senin, orada da yerin yok. O insanların iyi niyetini suistimal etme" demişti ki yine gelen sert tepkiler ve istifalar üzerine Efkan Alan dün akşam twitter üzerinden bir açıklama yaparak "darbecileri kastettim" türünden bir açıklama yaparak olayı kapatmaya çalışmayı tercih etti.
Türkiyede çok iyi bilinir ki keskin U dönüşleri tehlikeli olması su götürmez olmasına rağmen tehlike anda ilk başvurulacaklar listesinin en başında yer alır. Sayın Efkan Alayı, işte sırf bu yüzden ve nice vahim örnekleri önümüzde meydan geçidi yapmaktayken pek de kınamamalıyız.
Başbakanımız Sayın Erdoğanın da keskin U dönüşlerinden pek bahsetmek istemiyordum ama bunların belki de en büyüğü söyleyerek durumun vehametini ifade etmeye çalışayım.
Zat-ı alileri daha yaz mevsiminde Okyanus ötesine selam, Gönül neferleri, ve Türkçe Olimpiyatlarında Hocaefendi için sarfettiği Bu sıla hasreti artık bitsin istiyoruz. ve Sayın Bülen Arınçın ifade buyurdukları Hocaefendiyi ziyaret ettim ve Başbakanımızın söylediği Bir emri var mı? Hatamız varsa söylesin. sözlerini ilettim. cümleleri daha hafızalarda tazeliğini koruyorken birkaç ay içerisinde savurduğu hakaretleri, 18+ işareti koyarak hatırlayalım:
rantçı,
çete,
örgüt,
paralel devlet,
haşhaşin,
virüs,
inde yaşayanlar,
gizli örgüt,
piyon,
hain
ve burada sayamadığımız niceleriyle U dönüşü top 10 sıralamamızdaki birinci ve en ali mevkiyi sayın Başbakanımıza vermekten onur duyar, saygılarımı arz ederim.
Ahmet Alp Han