Bir gün ekonomiden sorumlu Alman, Fransız ve Türk ekonomi bakanları toplanmışlar. Söze ilk olarak Fransız başlamış:
"Bizim ülkemizde açlık sınırı 900 Euro ama biz vatandaşımızı zorda bırakmamak için onlara 1400 Euro veriyoruz. Fakat bu 500 Euroyu nerede harcadıklarını bir türlü öğrenemiyoruz" demiş.
Daha sonra sözü Alman bakan almış.
Ve demiş ki; "Bizim ülkemizde açlık sınırı 880 Euro ama biz ülkemizde işçileri maruz bırakmamak için onlara 1500 Euro veriyoruz. Ama 620 Euroyu nerede harcadıklarını bir türlü tespit edemiyoruz."
Sıra bizim ekonomi bakanına geldiğinde derin bir nefes almış ve demiş ki;
"Bizim ülkemizde açlık sınırı 893 TL. Biz işçileimize 577 TL. veriyoruz. Ama kalan 316 TLyi nereden bulduklarını bir türlü bulamıyoruz!"
"Bizim ülkemizde açlık sınırı 900 Euro ama biz vatandaşımızı zorda bırakmamak için onlara 1400 Euro veriyoruz. Fakat bu 500 Euroyu nerede harcadıklarını bir türlü öğrenemiyoruz" demiş.
Daha sonra sözü Alman bakan almış.
Ve demiş ki; "Bizim ülkemizde açlık sınırı 880 Euro ama biz ülkemizde işçileri maruz bırakmamak için onlara 1500 Euro veriyoruz. Ama 620 Euroyu nerede harcadıklarını bir türlü tespit edemiyoruz."
Sıra bizim ekonomi bakanına geldiğinde derin bir nefes almış ve demiş ki;
"Bizim ülkemizde açlık sınırı 893 TL. Biz işçileimize 577 TL. veriyoruz. Ama kalan 316 TLyi nereden bulduklarını bir türlü bulamıyoruz!"