Psikolojinin tıbbın damarı olduğunu düşünen biriyim. Eğer bir insanı tedavi etmek zorundaysanız önce onun içinde bulunduğu anlamanız şart.
Ne kadar çok teorik yada pratik bilginiz olursa olsun, eğer hayatınızda bir kez bile olsa yaralanmadıysanız yada trafik kazası geçirmediyseniz üstelik birde doktorsanız asla ama asla acil servis koridorlarını benimseyemezsiniz.
Ufakta olsa bir uyuşturucu deneyiminiz olmamışsa yada uyuşturucu hakkında birebir yakın temas içinde olmadıysanız, uyuşturucu kullanan birine asla ne yapması gerektiğini söyleyemezsiniz çünkü sizde ne söylemeniz gerektiğini bilemezsiniz. Bunun en güzel örneğini İyinet Forumdaki RSS Botunun ne işe yaradığını ve nerden satın alındığını sorduğumda Priapos nickli arkadaşımızın bana "Migros'tan alabilirsin" şeklinde verdiği cevap* ile bağdaştırarak verebilirim. Örnekleri çoğalatmak mümkün. Peki gelelim konuya.
GAY'lik... Gay birine yardım etmesi için bir doktor ne yapmalı yada nasıl yardım etmeli ve edeceği yardımın sınırları ne ölçüde olmalı?
Uzunca bir süre bunu düşündüm. Sonra ne yapmam gerektiğini buldum sanırım ve işe koyuldum. (Üzgünüm düşündüğünüz şeyi yapmadım)
İnternette önce uzun bir araştırma yaptım ve şimdiye kadar yapılmış olan tüm araştırma sonuçlarını ve makaleleri (toplamda 1300 sayfa kadar) sindire sindire okudum. Sonra önemli yerlerin altını çizerek kısa bir özet geçtim ve altını çizdiğim yerler ile 143 sayfalık özet bir makale hazırladım.
Bu araştırmaların bir çoğu bana ait olmadığı için çıkan sonuçlardan şüphe duydum. (Şüphe duymak, sonuca ulaşana kadar, tıp eğitimi almakta olan birinin yapması gereken en mantıklı davranıştır.)
Ve bu nedenle birde bireysel olarak bir araştırma içine girmek istedim.
www.gsvp.com ve www.yonja.com dan mesaj atarak cevap aldığım ve hiç bir şekilde kişisel bilgilerin paylaşılmadan maddesinide ekleyerek, bu çalışma üzerinde katkı sağlayabilecek misin sorusuna evet yanıtını aldığım ve isimlerini kesinlikle açıklamayacağım 14 kişi ile yaklaşık 60 günlük bir sürede düzenli olarak gerek telefonla gerek yüz yüze gerekse internet üzerinden konuştum.
14 kişinin özellikleri ve hikayesi (Hikaye tıbbi bir terim olup geçmişi, vakkanın özeti anlamına gelmektedir.);
Araştırmada bulunmak isteyen 14 kişiden;
7 tanesi Pasif* rolde,
4 tanesi Aktif-Pasif* rolde,
3 tanesi ise Aktif* roldeydi.
Pasif Rol: Dişi rol
Aktif Rol: Erkek rol
Aktif-Pasif Rol: Erkek+Dişi rol
Pasif yaş ortalaması: 17
Aktif yaş ortalaması: 19
Aktif-Pasif yaş ortalaması: 18
Sorular kişisel görüşlere bağlı kalınmayarak soruldu ve herkez aynı sorulara tabi tutuldu.
1- Hemcinslerinle birlikte olmandaki neden ne olabilir?
=>Alınan genel cevap tercihimi bu yönde kullanmak istedim. Karşı cins itici ve tiksindirici geliyor.
2- Peki bu tercihlerinde seni zorlayan biri oldumu? Küçükken herhangi bir cinsel zorlamaya yada tecavüz gibi bir olaya mağruz kaldın mı?
=>Pasif rol oynayan 7 kişiden 3 tanesi yakinen tanıdıkları kişiler tarafından bir yada birden çok kez tecavüz ile karşılaştıklarını belirttiler.
Diğer 11 kişi soruyu hayır olarak cevapladı.
Bunun üzerine cinsel sömürüye mağruz kalmış olan 3 kişiye soruldu:
-Cinsel tercihinde bu sömürünün bir etkisi olduğunu düşünüyormusun? Sömürüye mağruz kalmasaydın da seçimin bu yöndemi olurdu?
Alınan cevaplar net ve kesindi. Kesinlikle yaşadığım olayların etkisinde kalmadım ve eğer sömürüye mağruz kalmamış olsaydımda seçimimi bu yönde kullanırdım oldu.
(Kişisel yorumumu eklemek istiyorum. Bu cevap beni pekte tatmin etmedi ve biraz daha psikolojik yanıltma uygulayarak ikinci bir soru yönelttim.)
-Peki cinsel bir sömürüye mağruz kalmasaydın da tercihlerini şimdi kullandığın şekilde kullanacağını söyledin. Merak ettiğim eğer böyle tatsız bir olay yaşamamış olsaydın cinsel tercihinde oynadığın rolde bir farklılık olurmuydu aktif-pasif yada aktif yönünde?
Alınan cevaplar çelişkili ve kararsızdı. Tamam diyerek sonraki aşamalara devam ettim.
3- Tercihlerin yönündeki kararlığını ilk ne zaman fark ettin?
=> Genel olarak en düşük yaş sınırı 14 - en yüksek yaş sınırı 17 oldu.
4- Herangi bir uzmandan tercihlerini değiştirmene yardımcı olması için destek yada tercihlerinde değişiklik yapmama fikrinde kararlı olarak danışmanlık hizmeti almayı düşündün mü yada aldın mı?
=> Aldığım cevapta sadece 2 sinin bu tür bir yaklaşım içine girdiğini gördüm ve bunun nedenini araştırmak istedim. Ortaya çıkan sonuç şaşırtıcıydı. Destek talebinde bulunanların 2 side aktif-pasif rolde olan kişilerdi ve aldıkları destek tercihlerinden çayma yönünde değilde, seçmesi gereken rolün hangisinin olduğunu kestirememelerinden kaynaklı olarak alınan bir destekti. (Aktif mi olmalıyım pasif mi yatkınlığım hangi yönde şeklinde.)
Bu da Gayliğin psikolojik bir rahatsızlık olmadığı tezini doğrular nitelikte bir yanıttı ve üzerinde uzun süre değerlendirme yaptım.
5- Maddi durumun ortalama olarak nasıl, ailenlemi birlikte kalıyorsun, eğitim durumun nedir, eğitimine devam ediyormusun, çalışıyormusun, ne iş yapıyorsun? şeklindeki sorularımda;
Maddi durum ortalaması oldukça iyi düzeyde ve kültürel çevreleri elit kesim olarak tabir edilmekte olan pozitif yaklaşımcı kitle.
1'i hariç tamamı halen aktif durumda öğrenim görmekte. (1 kişide müzik eğitimi almak için konservatuar sınavlarına hazırlanıyor.)
Tamamı ailesi ile birlikte kalıyor.
6- Ailene yada çevrene bu tercihinde bahsettin mi, bahsettiysen nasıl bir tepki ile karşılaştın?(coming- out)
=> 14 kişiden 6 sı yakın çevre ve ailesinin bu durumdan haberi olduğunu ve nötr bir tepki aldıklarını ifade ettiler. 8 i ise birlikte olduğu kişilerin ve yakın çevresi hariç başka kimsenin bilgisinin olmadını ifade etti.
7- Hayattan beklentilerin neler, mutlumusun, hayallerinden bahsedermisin şeklinde genel morel ölçme ve kimlik denetimi yapma amaçlı sorular soruldu.
Alınan cevaplar istisnasız ve yüksek derecede olumluydu. Kesinlikle herangi bir kimlik bunalımı ve ruhsal bozukluk olduğuna kanaat getirilebilecek yaklaşımda bir cümle yoktu.
8- Sigara, alkol yada uyuşturucu kullanıyormusun?
=> 14 kişiden 8 tanesi sigara kullanıyor. 6 tanesi nefret ediyor. 2 tanesinin daha önce bir yada birden çok kez uyuşturucu deneyimi olmuş ama aktif bir bağımlı olmadığını ifade ediyor. 4 Tanesi asla alkol kullanmadını ifade ediyor. 10 Tanesi ise alkol alışkanlıklarını sosyal içicilik olarak nitelendiriyor.
9- Cinsel yollar ile geçen hastalıklar hakkında bilgi sahibimisin? Bildiklerini benimle paylaşmanda bir sakınca varmı?
=> Anlatılanlar kendi sağlıklarını korumada yeterli bilgi düzeyinde olduklarını gösteriyor.
10- Cinsel deneyimin oldumu yada kaç kez oldu?
=> Tamamında evet yanıtı alındı ve ortalama alındığında cinsel deneyim oranı 17yaş/9 deneyim şeklinde oldu.
Ne kadar çok teorik yada pratik bilginiz olursa olsun, eğer hayatınızda bir kez bile olsa yaralanmadıysanız yada trafik kazası geçirmediyseniz üstelik birde doktorsanız asla ama asla acil servis koridorlarını benimseyemezsiniz.
Ufakta olsa bir uyuşturucu deneyiminiz olmamışsa yada uyuşturucu hakkında birebir yakın temas içinde olmadıysanız, uyuşturucu kullanan birine asla ne yapması gerektiğini söyleyemezsiniz çünkü sizde ne söylemeniz gerektiğini bilemezsiniz. Bunun en güzel örneğini İyinet Forumdaki RSS Botunun ne işe yaradığını ve nerden satın alındığını sorduğumda Priapos nickli arkadaşımızın bana "Migros'tan alabilirsin" şeklinde verdiği cevap* ile bağdaştırarak verebilirim. Örnekleri çoğalatmak mümkün. Peki gelelim konuya.
GAY'lik... Gay birine yardım etmesi için bir doktor ne yapmalı yada nasıl yardım etmeli ve edeceği yardımın sınırları ne ölçüde olmalı?
Uzunca bir süre bunu düşündüm. Sonra ne yapmam gerektiğini buldum sanırım ve işe koyuldum. (Üzgünüm düşündüğünüz şeyi yapmadım)
İnternette önce uzun bir araştırma yaptım ve şimdiye kadar yapılmış olan tüm araştırma sonuçlarını ve makaleleri (toplamda 1300 sayfa kadar) sindire sindire okudum. Sonra önemli yerlerin altını çizerek kısa bir özet geçtim ve altını çizdiğim yerler ile 143 sayfalık özet bir makale hazırladım.
Bu araştırmaların bir çoğu bana ait olmadığı için çıkan sonuçlardan şüphe duydum. (Şüphe duymak, sonuca ulaşana kadar, tıp eğitimi almakta olan birinin yapması gereken en mantıklı davranıştır.)
Ve bu nedenle birde bireysel olarak bir araştırma içine girmek istedim.
www.gsvp.com ve www.yonja.com dan mesaj atarak cevap aldığım ve hiç bir şekilde kişisel bilgilerin paylaşılmadan maddesinide ekleyerek, bu çalışma üzerinde katkı sağlayabilecek misin sorusuna evet yanıtını aldığım ve isimlerini kesinlikle açıklamayacağım 14 kişi ile yaklaşık 60 günlük bir sürede düzenli olarak gerek telefonla gerek yüz yüze gerekse internet üzerinden konuştum.
14 kişinin özellikleri ve hikayesi (Hikaye tıbbi bir terim olup geçmişi, vakkanın özeti anlamına gelmektedir.);
Araştırmada bulunmak isteyen 14 kişiden;
7 tanesi Pasif* rolde,
4 tanesi Aktif-Pasif* rolde,
3 tanesi ise Aktif* roldeydi.
Pasif Rol: Dişi rol
Aktif Rol: Erkek rol
Aktif-Pasif Rol: Erkek+Dişi rol
Pasif yaş ortalaması: 17
Aktif yaş ortalaması: 19
Aktif-Pasif yaş ortalaması: 18
Sorular kişisel görüşlere bağlı kalınmayarak soruldu ve herkez aynı sorulara tabi tutuldu.
1- Hemcinslerinle birlikte olmandaki neden ne olabilir?
=>Alınan genel cevap tercihimi bu yönde kullanmak istedim. Karşı cins itici ve tiksindirici geliyor.
2- Peki bu tercihlerinde seni zorlayan biri oldumu? Küçükken herhangi bir cinsel zorlamaya yada tecavüz gibi bir olaya mağruz kaldın mı?
=>Pasif rol oynayan 7 kişiden 3 tanesi yakinen tanıdıkları kişiler tarafından bir yada birden çok kez tecavüz ile karşılaştıklarını belirttiler.
Diğer 11 kişi soruyu hayır olarak cevapladı.
Bunun üzerine cinsel sömürüye mağruz kalmış olan 3 kişiye soruldu:
-Cinsel tercihinde bu sömürünün bir etkisi olduğunu düşünüyormusun? Sömürüye mağruz kalmasaydın da seçimin bu yöndemi olurdu?
Alınan cevaplar net ve kesindi. Kesinlikle yaşadığım olayların etkisinde kalmadım ve eğer sömürüye mağruz kalmamış olsaydımda seçimimi bu yönde kullanırdım oldu.
(Kişisel yorumumu eklemek istiyorum. Bu cevap beni pekte tatmin etmedi ve biraz daha psikolojik yanıltma uygulayarak ikinci bir soru yönelttim.)
-Peki cinsel bir sömürüye mağruz kalmasaydın da tercihlerini şimdi kullandığın şekilde kullanacağını söyledin. Merak ettiğim eğer böyle tatsız bir olay yaşamamış olsaydın cinsel tercihinde oynadığın rolde bir farklılık olurmuydu aktif-pasif yada aktif yönünde?
Alınan cevaplar çelişkili ve kararsızdı. Tamam diyerek sonraki aşamalara devam ettim.
3- Tercihlerin yönündeki kararlığını ilk ne zaman fark ettin?
=> Genel olarak en düşük yaş sınırı 14 - en yüksek yaş sınırı 17 oldu.
4- Herangi bir uzmandan tercihlerini değiştirmene yardımcı olması için destek yada tercihlerinde değişiklik yapmama fikrinde kararlı olarak danışmanlık hizmeti almayı düşündün mü yada aldın mı?
=> Aldığım cevapta sadece 2 sinin bu tür bir yaklaşım içine girdiğini gördüm ve bunun nedenini araştırmak istedim. Ortaya çıkan sonuç şaşırtıcıydı. Destek talebinde bulunanların 2 side aktif-pasif rolde olan kişilerdi ve aldıkları destek tercihlerinden çayma yönünde değilde, seçmesi gereken rolün hangisinin olduğunu kestirememelerinden kaynaklı olarak alınan bir destekti. (Aktif mi olmalıyım pasif mi yatkınlığım hangi yönde şeklinde.)
Bu da Gayliğin psikolojik bir rahatsızlık olmadığı tezini doğrular nitelikte bir yanıttı ve üzerinde uzun süre değerlendirme yaptım.
5- Maddi durumun ortalama olarak nasıl, ailenlemi birlikte kalıyorsun, eğitim durumun nedir, eğitimine devam ediyormusun, çalışıyormusun, ne iş yapıyorsun? şeklindeki sorularımda;
Maddi durum ortalaması oldukça iyi düzeyde ve kültürel çevreleri elit kesim olarak tabir edilmekte olan pozitif yaklaşımcı kitle.
1'i hariç tamamı halen aktif durumda öğrenim görmekte. (1 kişide müzik eğitimi almak için konservatuar sınavlarına hazırlanıyor.)
Tamamı ailesi ile birlikte kalıyor.
6- Ailene yada çevrene bu tercihinde bahsettin mi, bahsettiysen nasıl bir tepki ile karşılaştın?(coming- out)
=> 14 kişiden 6 sı yakın çevre ve ailesinin bu durumdan haberi olduğunu ve nötr bir tepki aldıklarını ifade ettiler. 8 i ise birlikte olduğu kişilerin ve yakın çevresi hariç başka kimsenin bilgisinin olmadını ifade etti.
7- Hayattan beklentilerin neler, mutlumusun, hayallerinden bahsedermisin şeklinde genel morel ölçme ve kimlik denetimi yapma amaçlı sorular soruldu.
Alınan cevaplar istisnasız ve yüksek derecede olumluydu. Kesinlikle herangi bir kimlik bunalımı ve ruhsal bozukluk olduğuna kanaat getirilebilecek yaklaşımda bir cümle yoktu.
8- Sigara, alkol yada uyuşturucu kullanıyormusun?
=> 14 kişiden 8 tanesi sigara kullanıyor. 6 tanesi nefret ediyor. 2 tanesinin daha önce bir yada birden çok kez uyuşturucu deneyimi olmuş ama aktif bir bağımlı olmadığını ifade ediyor. 4 Tanesi asla alkol kullanmadını ifade ediyor. 10 Tanesi ise alkol alışkanlıklarını sosyal içicilik olarak nitelendiriyor.
9- Cinsel yollar ile geçen hastalıklar hakkında bilgi sahibimisin? Bildiklerini benimle paylaşmanda bir sakınca varmı?
=> Anlatılanlar kendi sağlıklarını korumada yeterli bilgi düzeyinde olduklarını gösteriyor.
10- Cinsel deneyimin oldumu yada kaç kez oldu?
=> Tamamında evet yanıtı alındı ve ortalama alındığında cinsel deneyim oranı 17yaş/9 deneyim şeklinde oldu.