- Katılım
- 3 Haziran 2010
- Mesajlar
- 1,490
- Reaction score
- 49
Gelecek dediğimiz zaman, aklımıza direk olarak ne geliyor?
Ne kadar uzak düşünüyoruz?
Aslında benim için gelecek diye birşey yok! Niye mi?
Çünkü farkeder iseniz, az önce benim için gelecek olan, şimdi siz bu yazıyı okurken geçmiş oldu. Bu mantığı yavaş yavaş anlıyacaksınız esasında. Yazımda ilerledikçe, farkedersiniz ki az önce ki cümlelerde geçmiş oldu...
Gelecek derken, ne kastediyoruz bilmediğimiz geleceği mi?
Yoksa..
Elimizde olan geleceği mi? Geleceğin olmadığını çürütücek olan bir mantık daha ise geleceğin herkese göre farklı olduğunu ve herkesin geleceğinin, kendini bağlı olduğunu. Hayat, tıpkı bir real-time strateji oyunu gibidir. Hayat denen oyun çoğu seçeneklerden mahrum kalır. Örnek olarak, bizim oyunumuzda "save" yoktur, load yoktur, quit yoktur ve hiçbir zaman için hile yoktur. Oyununu oynarsın, ama sana yardım edecek iki üç satır, yada bir ipucu yoktur.
Hayatta sana yardım edecek olan tek şey kendi aklındır. Aklınızı, kendi aklınız olarak göreceğinize bir arkadaş olarak görün. Siz kalp ve arkadaşınız beyin, danışa danışa belkide çok başarılı bir hayat sürdürebilirsiniz. Siz diye hitap ediyorum çünkü bu yazıyı okuyan bir kişi değil. Belki bir vücut olabilir, ama bir kişi asla. Aklımızı kullanmak insanların en yüce kabiliyetlerinden biridir.
Düşünsenize, aklımız olmasaydı ben bunu burada yazar, sen bunu orada okur olurmuydun? Düşünebilirmiydik..? Hissedebilirmiydik..? Konuşabilirmiydik..? Sevebilirmiydik..? Hayır.. Bu cevabı elde etmek o kadar zor olmayabilir.
Bir sorulan sorunun cevabını herkes bulur, önemli olan sorulan soruyu anlamaktır. Verilen cevap hakkında düşünmektir. Evet, ben belki o sorunun cevabının "Hayır" olduğunu biliyorum ama, gerçekten biliyormuyum?
Birşeyi bilmek demek aslında ne demek? Biri size gelir hiç bilmediğiniz bir konu hakkında birşey söylerse, siz o konu hakkında ki yorumları kullanaraktan o konu hakkında bir bilgi sahibi mi olursunuz? Yoksa, o kişinin söylediklerinin doğru olduğuna mı inanırsınız? Seçim sizindir ki aslında, seçim her zaman sizindir. Sizin yerinize bir yerde karar veriyor olabilirler ama sonuçta bunu unutmayın ki, sizi oraya götürende sizin seçiminizdir. Kendinizi yoksun bırakmayın bütün güzelliklerden...
Bazı şeyler vardır sadece belli zamanlarda yaşanır ve belli şartları vardır:
İşte bunlar en basitleri. Bunları yaşayabilmek, hissebilmek için bazı şeylere gerek duyarız. Siz kendinizi mahrum bırakmayın hiçbir şeyden. Her zaman herşeye açık olun, herşeyi yaşamaya bakın.
Sonra zamanı gelir.. şimdiden "Gelecek" diye baktığınız şey, işte o zaman gerçekten "Geçmiş" olmuştur. Şunu unutmayın ki, son pişmanlık hiçbir zaman bir işe yaramaz...
O zaman benim sorumun cevabını hepimiz bulacağız.
Gelecek, aslında nedir...?
Evet arkadaşlar düşüncelerinizi görmek isterim bu konuda.
Olur ya eğer birşeyleri fark etmenizi sağladıysam, ne mutlu bana
Ne kadar uzak düşünüyoruz?
Aslında benim için gelecek diye birşey yok! Niye mi?
Çünkü farkeder iseniz, az önce benim için gelecek olan, şimdi siz bu yazıyı okurken geçmiş oldu. Bu mantığı yavaş yavaş anlıyacaksınız esasında. Yazımda ilerledikçe, farkedersiniz ki az önce ki cümlelerde geçmiş oldu...
Gelecek derken, ne kastediyoruz bilmediğimiz geleceği mi?
Yoksa..
Elimizde olan geleceği mi? Geleceğin olmadığını çürütücek olan bir mantık daha ise geleceğin herkese göre farklı olduğunu ve herkesin geleceğinin, kendini bağlı olduğunu. Hayat, tıpkı bir real-time strateji oyunu gibidir. Hayat denen oyun çoğu seçeneklerden mahrum kalır. Örnek olarak, bizim oyunumuzda "save" yoktur, load yoktur, quit yoktur ve hiçbir zaman için hile yoktur. Oyununu oynarsın, ama sana yardım edecek iki üç satır, yada bir ipucu yoktur.
Hayatta sana yardım edecek olan tek şey kendi aklındır. Aklınızı, kendi aklınız olarak göreceğinize bir arkadaş olarak görün. Siz kalp ve arkadaşınız beyin, danışa danışa belkide çok başarılı bir hayat sürdürebilirsiniz. Siz diye hitap ediyorum çünkü bu yazıyı okuyan bir kişi değil. Belki bir vücut olabilir, ama bir kişi asla. Aklımızı kullanmak insanların en yüce kabiliyetlerinden biridir.
Düşünsenize, aklımız olmasaydı ben bunu burada yazar, sen bunu orada okur olurmuydun? Düşünebilirmiydik..? Hissedebilirmiydik..? Konuşabilirmiydik..? Sevebilirmiydik..? Hayır.. Bu cevabı elde etmek o kadar zor olmayabilir.
Bir sorulan sorunun cevabını herkes bulur, önemli olan sorulan soruyu anlamaktır. Verilen cevap hakkında düşünmektir. Evet, ben belki o sorunun cevabının "Hayır" olduğunu biliyorum ama, gerçekten biliyormuyum?
Birşeyi bilmek demek aslında ne demek? Biri size gelir hiç bilmediğiniz bir konu hakkında birşey söylerse, siz o konu hakkında ki yorumları kullanaraktan o konu hakkında bir bilgi sahibi mi olursunuz? Yoksa, o kişinin söylediklerinin doğru olduğuna mı inanırsınız? Seçim sizindir ki aslında, seçim her zaman sizindir. Sizin yerinize bir yerde karar veriyor olabilirler ama sonuçta bunu unutmayın ki, sizi oraya götürende sizin seçiminizdir. Kendinizi yoksun bırakmayın bütün güzelliklerden...
Bazı şeyler vardır sadece belli zamanlarda yaşanır ve belli şartları vardır:
- Kız arkadaşına sarılmak, elini tutmak.
- Bol para kazandığın zaman onu doya doya ve gerekli şeylere harcamak.
- Canın sıkıldığı zaman eline güzel bir kitabun geçmesi ve o kitaptan zevk alman.
- Bir yerde müzik çaldımı tempo tutabilmen.
İşte bunlar en basitleri. Bunları yaşayabilmek, hissebilmek için bazı şeylere gerek duyarız. Siz kendinizi mahrum bırakmayın hiçbir şeyden. Her zaman herşeye açık olun, herşeyi yaşamaya bakın.
Sonra zamanı gelir.. şimdiden "Gelecek" diye baktığınız şey, işte o zaman gerçekten "Geçmiş" olmuştur. Şunu unutmayın ki, son pişmanlık hiçbir zaman bir işe yaramaz...
O zaman benim sorumun cevabını hepimiz bulacağız.
Gelecek, aslında nedir...?
Evet arkadaşlar düşüncelerinizi görmek isterim bu konuda.
Olur ya eğer birşeyleri fark etmenizi sağladıysam, ne mutlu bana