Ruen, kişisel tartışma yapmak için yazmıyorum, yanlış anlama.
Tabi ki her yaptığı doğruydu demiyorum ama senin %90 ülkeye zarar vermiştir, demene karşı çıkıyorum.
Ecevit'i yaptığı diğer şeyler ile halk gözünde sevilen biri.
Yani bu ülkeye bu kadar zarar veren bir başbakan, ölümünde yüzbinleri topluyorsa demek ki yaptığı güzel icraatlar da var.
Cumartesi tüm gün töreni izledim ve şaşırdım. Böyle bir kalabalık toplanmaz.
Propaganda yapıldı, deniliyor, bir ülkenin başbakanı’nın bu tip videoları olursa tabiki de yapılır.
http://www.youtube.com/watch?v=zXtdaTq7S4A
Doğru söylüyorsun arkadaşım, bel kısmı dimdik.
Kuzu kılıklı kurtlar.. Ne zamanki postunu cıkarırsa o zaman konuşacağım.
İyi günler,
Şöyle bir giriş yapalım; İstanbul gibi bir büyükşehir’in, hükümet partisinden, bir belediyesinin dağıttığı bir kitapçık şunları içeriyorsa, yapılmazsa ayıptır.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=186302
Delilleriyle Aile İlmihali, Prof. Dr. Hamdi Döndüren
- Evleneceklerin tasarruf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Bu da yedi yaşına ulaşıp iyiyle kötüyü ayırt etme gücünü elde etmekle gerçekleşir. Alt yaş sınırı kızlarda 9 erkeklerde 12'dir…
- Kadından ve gâvurdan şahit olmaz: Şahitlerin iki erkek veya bir erkek iki kadın olması gerekir. Şahitler Müslüman olmalıdır...
- Akraba evliliği caiz: Akraba evliliği öne sürüldüğü gibi önemli zararlar meydana getirecek nitelikte olsaydı bunu İslam yasaklardı...
- Doğum kontrolü yasak: Gaye neslin sürdürülmesi olduğuna göre evli çiftler gebeliği önleyen yöntemlere başvurmamalıdırlar...
- Kadını iz bırakmadan döv: Kadının yatakta yalnız bırakılması da bir yarar sağlamazsa o, bir çeşit disiplin ve eğitim amacıyla, bedeninde iz bırakmayacak şekilde dövülebilir...
- Değnek cezası ve kölelik: Bekârların zinasında yüz, kadına zina iftirası atana sevken, içki içene sevken değnek cezası örnektir. Suçu işleyen köleyse cezalar yarı yarıya iner...
…….
…..
Propaganda neredeymiş açıkcası ben göremedim sadece başbakan törene(arka kapıdan) gelirken yapıldı.
O propaganda yapıldı yazılan gazetelerin isimlerini söyler misiniz?
Yapılan tezerrühatlar;
- Türkiye lâiktir, lâik kalacak.
- Yuuuuuuuhhhh!
DSP nerede? Zamanında tek başına bir vatandaş da derdini anlatmaya çalışmıştı ve "SUS ULAN!", yanıtını aldı.
Ben 80 öncesini yaşamadım ama siyaseti, özellikle A.B.D.'nin dünya dengelerini nasıl iplediğini merak edip, araştıran biriyim.
Kodoman bir aileden gelmiyorum, ailem ve dolayısıyla çevrem de işçi ve ben kendimden büyük insanlarla siyaset ve yaşadığı dönemdeki olayları konuşmayı seven birisiyim.
Aslında benim yaşımdaki biri gördüğü kadarıyla Ecevit hakkında kötü düşünmesi gerek ama şöyle bir baktığın zaman, zamanında işçilere sendikal haklarını vermesi, grev kararını alabilmelerini sağlayan yasalar çıkarması, bana o dönemde çalışmış işçilerin ağzından anlatılanlar bunlar. Bu cinayet olayları çoğaldığı zaman genellikle "grev sözcüleri" vuruluyormuş.
Şu an da işçi grev yapacağını açıkladığı zaman; Patron, "yürü yavrum senin gibi çok var", diyor. O yüzden aylık 350 YTL'ye çalışan insanlarımız var.
Köykent projeleri ile her köyün eğitim ve refah düzeyinin artması. Devletin bunu tüm köylere uygulayacak ekonomisinin olmaması ve sonraki iktidarlar yüzünden gelişememiş. En çok tartışılan konular arasında Köy Enstitüleri’nin kapanması yatmaktadır. O dönemde yetişen insanlara bakınız.
Kıbrıs konusunda da dediğimi tekrarlıyorum, günde kaç Kıbrıs'lı öldürülüyormuş bir araştırın.
Ecevit ada'ya çıkartma yaptı diye G.K.R.C bugünkü haline geldi de bizim sözümüz geçmiyor, değil. Eğer yapılmasa idi, K.K.T.C. diye bir ülke olmayacak ve tanınma, koyulan amborgolar derdi de olmayacaktı dolayısıyla Türkler'de.
http://www.bilimarastirmavakfi.org/kibris/Kibris02.html
A.B.D.'nin S.S.C.B. ile yaptığı soğuk savaş ile dünya dengelerini oluşturma adına Yunanistan'ın NATO'da yer alması gerekiyor.
----------ALINTIDIR----------
70'lerin sonu Afganistan'da SSCB egemenliğinin, İran'da ise Humeyni rejiminin yerleştiği seneler, Lübnan ise büyük bir iç savaşın yani istikrarsızlığın içinde; Kıbrıs ise büyük bir bilinmezlik içinde ama Güney'de SSCB'ye yakın duran AKEL çok güçlü. Mısır'da Enver Sedat sonrası Müslüman Kardeşler hareketi güçleniyor, Suriye zaten Moskova ile çok iyi ilişkilerini sürdürüyor.
------------------------------
Böyle bir düzende A.B.D. için Yunanistan hayati değer taşıyor ve Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönüşü tüm üyeler tarafından onaylanması gerekiyor. Ankara'dan bu izin çıkmıyor ve malum olaydan sonra Yunanistan NATO'ya dahil oluyor.
Bkz. Our Boys
Yani A.B.D. ile olan ilişkiler diyorsunuz, zamanında Kenan Evren'e Orgeneral Roger(Emekli oldu)'in verdiği asker sözü var sadece, Yunanistan'ın Türkiye'ye hiçbir alanda sorun çıkarmayacağına dair. Peki Yunansitan’a nasıl bir hak sağlanmıştır, istekleri ne olmuştur?
Bir yanda S.S.C.B. gücü var, o bırakılır mı?
Şimdi bUSH çıkıp da, Yunanistan ve Türkiye’yi Komünizm’den biz kurtardık, diyor.
Bu dünyada kim çıkarı olmadan iş yapar?
A.B.D. bize de kredi vermiş zamanında(ki sadece tarım sektöründe kullanılmak üzere, fabrika vb. yapılmayacak koşulu ile), kaç sene geçmiş bakın olay nerelere geliyor.
1. Körfez Savaşın’da ülkemize giren Çekiç Güç’ü hala çıkarmaya uğraşıyoruz. İncirlik havaüssü’ne izinsiz giremiyoruz, vs.
ruen' Alıntı:
Ecevit,yaşlanmışdı evet...Belkide clinton yanında ondan öyle oturuyordu 216nın dediği gibi..Ben onu yaşlı haliyle,zor yürürkenki halini görünce televizyonda üzülüyordumda,onu çok seven ve onu sürekli öven adamlar onu o haliyle o koltukta oturtup o sorumluluk altına alıolardı ya.. şaşırmamak elde değil.
Haklısın, bırakmalıydı, ben her yaptığı doğru demiyorum.
Zamanında bir uçakla gidip aPO’yu aldık ve DSP sonraki seçimlerde 1. parti oldu.
Bakın hiçbir dayanağım yok sadece şunu söyliyeceğim, kim kızarsa kızsın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başına geçenler Türkiye'deki seçimle o koltuğa oturmuyorlar, önceden karar veriliyor ve ortam ayarlanıyor. Bu tamamen benim(değil aslında biraz satır aralarını okursanız) düşüncem.
Daha başbakan olmamış(devleti temsil etmeyen bir sivil) birinin dünya liderlerini ziyareti, A.B.D.'ye gitmesi, başkanla konuşması ne kadar olağandır? Siirt seçimlerinin tekrarlanması. vb.
Tekrarlıyorum, Ecevit’in vasiyet niteliğindeki röportajı var, umarım biri çekmiştir de yayınlanır internette.
Halkın sadece ben oy kullandım, artık onlar iş yapsın gözüyle olaya bakmaması, demokratik haklarını kullanıp, örgütlenip, ülkeyi idare edenlerin yaptıklarını eleştirmesi gerekir, demokrasi budur, mesajını veriyor.
Umarım bu düzeye çıkmış bir toplum oluruz, televole yerine Avrupa’daki gibi akşam 8’de başlayan tartışma programları izleriz ve yöneticilerimizi ülke yararına kendimiz seçer ve yapılan icraatları iyi değerlendiririz.
Yanlış anlaşılmasın kimseye laf atmıyorum ama Türk halkının %80’i aptaldır demişti Aziz Nesin, gün geçtikçe doğru söylüyormuş diyorum.
Kamuoyundaki göz boyama(tüm partiler için), televole gençliği, avrupa özentisi, Türkçe’nin bozulması, hem Cumhuriyet hem Dini bayramların coşkulu geçmemesi, birşeyler oluyor bu ülkede, hala seyirciyiz olanlara.
Türk milletinin en büyük gücü ailedir, bu Babuna için A.B.D.’ye gönderilen kanlarla(o da ayrı bir mevzu) da açığa çıkmıştır. Biz birbirimizden ne kadar uzaklaşırsak daha fazla çöküşe geçeceğiz.
Ecevit’e tekrar Allah’tan rahmet, Türk Milletine başsağlığı diliyorum.