Türkiye'de o fiyata olmaz heralde. Benzin, araba ve alkollü içki fiyatlarında canım Türkiyem'i elin bilinçsiz gavuruyla karşılaştırınca yüreklerde bir cız sesi oluşuyor. Sonra ulen bu nasıl iş, sen ondan bundan vergi toplayamıyorsun diye telefona, benzine, arabaya, köprüye endirekt vergileri bindirerek medeniyeti 100 sene geriden takip ediyorsun, nasıl ülkesin diye isyan edesi geliyor insanın. Diğerleri nasıl yapıyorsa uzay teknolojisi değil heralde, öğrenin öğretin.
Sonra nefusacığım, şimdi forumda ehliyet alma yaşındakilerin %80 olduğunu varsaysak, Bayes'in şartlı istatistik teoremine göre, arabası olanlar 0.25, bunların içinde peugeot 106 si olanlar 0.03, ve olup da satmak isteyenler 0.4 seviyesinde olsa. Hepsini çarpınca 100.000 de 2 gibi bir ihtimal çıkar ki zordur.
Sonra Peugeot hangi iyi özelliğine istinaden son zamanlarda böyle popüler oldu bilemiyorum. Bu kağıt hurafesine rağmen (ilk Peugeot keywordu ortaya atılır atılmaz, kağıttır onlar diyen çok kalabalık bir grup var, acaba bunlar arabayı bir yerde katlayıp kesti mi, ya da aynı klasmandaki başka bir araba kazada daha mı dayanıklı çıktı, bu bilinmiyor) bu kadar çok satması ilginç. Muadili japon arabalarının çok daha iyi olduğu benim kişisel görüşüm. Tabi ki sen kendine daha yakın hissediyorsan ona birşey denemez ama, sonuç olarak standart bir araba, Mustang filan değil ki içine bindin mi insana atı gibi gelsin, ruhsal bir muhabbeti daha ilk saniyeden sana versin. Bana vermedi. Sevmediğim bir millet de Fransız'dır zaten, belki ön yargılıyımdır.
İstinye Park'a gitmiş olan varsa orada şerefsiz bir araba sergileniyor, mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Gerçi araba ilk bakışta şerefsiz değil. Eve gelip fiyatlarını araştırınca bütün şerefini ve gururunu ayaklar altına aldı. Mesela o arabaya desem ki, ben bunu istiyorum, diyim. Fiyatı değmez ama bir hayaldir en nihayetinde.
http://www.theautochannel.com/news/2006/10/11/024806.2-lg.jpg
Bekar arabası filan olması da çok mühim değil, zaten bu tarz bir arabayı alınca, teknik olarak arabayla evlenmiş sayılabilirsiniz.