Danıştay : NURCULUK SUÇ
Isparta'da bir sokak ve caddeye Said-i Nursi adının verilmesi davasında Danıştay ; "Said-i Nursi bir bölücüydü. Propagandasını yapmak Anayasal suçtur." kararını verdi.
Danıştay 8. Dairesi, Isparta'da Said-i Nursi'nin yaşadığı evin bulunduğu Nur Sokak isminin "Said-i Nursi" Sokak olarak , 115. Cadde isminin ise "Bediüzzaman Caddesi" olarak değiştirilmesine ilişkin Isparta Belediye Meclisi kararını , "Nurculuk'un suç olduğu" gerekçesiyle oybirliğiyle iptal etti.
Isparta Belediye Meclisi, 17 Haziran 1996'da Nur Sokağı'nın isminin"Said-i Nursi" Sokak, 115.Cadde'nin isminin ise "Bediüzzaman Caddesi" olarak değiştirilmesine karar verdi. Bunun üzerine bir vatandaş kararın iptali istemiyle Antalya 2. İdare Mahkemesi'nde dava açtı.
Mahkeme, Isparta'da uzun yıllar ikamet etmiş, dini sahadaki çalışma , hizmet ve vaazlarıyla topluma mal olmuş Said-i Nursi'nin isminin , kendi mülkiyetindeki, ölünceye kadar ikamet ettiği evin bulunduğu sokağa verilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı görüşüyle davayı reddetti.
Mahkeme, "Türkçe olmaması ve mevzuata uygunluk bulunmadığı" gerekçesiyle 115. cadde isminin değiştirilmesine ilişkin kararı ise iptal etti.
Başsavcılık iptali: Hükmün temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi üzerine Danıştay Başsavcılığı, yerel mahkemenin kararının "Binaların numaralanması ile sokaklara isim verilmesi hakkındaki kanun" ile "Sokaklara ad veya numara ve bütün binalara numara verilmesi hakkındaki yönetmelik" e aykırı olduğunu gerekçe göstererek iptalini istedi.
Başsavcılık temyizinde idare mahkemesinin gösterdiği gerekçenin aksine Said-i Nursi'nin Isparta'da ölünceye kadar ikamet etmediği, Şeyh Sait isyanında sorumluluğu görülerek burada zorunlu ikamete tabi tutulduğu belirtildi. Temytiz kararında ,Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20.09.1965'te Nurculuk'un suç olduğuna karar verdiği anımsatılan kararda şöyle denildi:
"Şeriat hükümlereine ve islami esaslara dayalı hilafeti ve saltanatı geri getirmeyi amaçlayan, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı çıkan ve bu yolda sürekli telkin, teşvik ve propaganda yayınlarda bulunan Said-i Nursi'nin , dini hizmet ve vaazlarıyla topluma mal olmuş bir kişi olarak nitelendirilmesi, isminin bir sokağa verilmesi, Anayasa'nın, Cumhuriyet'in niteliklerine ilişkin 2.maddesine , hukuka ve kamu yararına aykırıdır.