Genelde insani açıdan bakmışsınız. Haklısınız. Ancak Deniz Baykal istifa ederek verdiği en net mesaj "Artık siyasetle çözülecek bir noktada değiliz."dir. Arkadaşın verdiği video da gayet manidar. Türkiye için bu noktadan sonra fedarasyon ve rejim değişikliği yolları var. Birazcık siyasi tarih ve uluslar arası ilişkilerden anlayan biri bunu gayet net olarak görebilir. Eğer dünyadaki örneklerini araştırmak isterseniz;
* Amerika eliyle gerçekleştirilen İran devrimi (yeşil devrim, Rusya'ya karşı Soğuk Savaş'ta)
* Amerika eliyle gerçekleştirilen Afganistan devrimi (işgalden önce Rusya'ya karşı) ve işgali
* SSCB'nin glasnost and perestroika'sı (Gorbaçov. SSCB'nin parçalanması)
* Amerika'nın Brezilya ve Arjantin'e müdahaleleri
* Osmanlı'da Tanzimat sonrası süreç ve Meşrutiyetler
...
Bu değişimlerin tümünün bir rejim değişikliği, yıkım ve parçalanma getirdiği kesin. Halk olarak bir noktadan sonra yapabileceğimiz pek birşey kalmayacak. Her üç ayda bir alınan 10 bin polis, bunların ağır silahlarla donatılabilmesi kararı, %8'lik gelir adaletsizliği (Sosyal patlamaya işarettir. OECD Türkiye raporu.), bir yanda %20'lerde gerçek işsizlik bir yanda yatlarda katlarda palazlanan yeşil sermaye, ülkeyi kuran değerlere, ulusalcılığa, Türkçülük'e, Atatürkçülük'e açık saldırılar, tacizler, ordumuza saldırılar, alabildiğine kadrolaşma...
Yazacak çok şey var. Söylesem faydası yok; sussam gönül razı değil.
Umarım Türkler, çok acı bir tecrübe daha yaşamazlar. Sadece umarım...
* Amerika eliyle gerçekleştirilen İran devrimi (yeşil devrim, Rusya'ya karşı Soğuk Savaş'ta)
* Amerika eliyle gerçekleştirilen Afganistan devrimi (işgalden önce Rusya'ya karşı) ve işgali
* SSCB'nin glasnost and perestroika'sı (Gorbaçov. SSCB'nin parçalanması)
* Amerika'nın Brezilya ve Arjantin'e müdahaleleri
* Osmanlı'da Tanzimat sonrası süreç ve Meşrutiyetler
...
Bu değişimlerin tümünün bir rejim değişikliği, yıkım ve parçalanma getirdiği kesin. Halk olarak bir noktadan sonra yapabileceğimiz pek birşey kalmayacak. Her üç ayda bir alınan 10 bin polis, bunların ağır silahlarla donatılabilmesi kararı, %8'lik gelir adaletsizliği (Sosyal patlamaya işarettir. OECD Türkiye raporu.), bir yanda %20'lerde gerçek işsizlik bir yanda yatlarda katlarda palazlanan yeşil sermaye, ülkeyi kuran değerlere, ulusalcılığa, Türkçülük'e, Atatürkçülük'e açık saldırılar, tacizler, ordumuza saldırılar, alabildiğine kadrolaşma...
Yazacak çok şey var. Söylesem faydası yok; sussam gönül razı değil.
Umarım Türkler, çok acı bir tecrübe daha yaşamazlar. Sadece umarım...