Kurtlar Vadisi yayından kalkarsa, alternatif olarak aynı gece galiba atv'de parıltılı hayatların, sonu bitmez acıların, bol soğanlı dizisi şöhret, kanald'de bilmem kaç sezondur süren, dünyanın en sakız dizileri listesinde ilk beşe oynayabilecek hırsız polis, inter star'da da mesafeli aşıkların dizisi yalancı yarim var.
Kurtlar vadisi'nin ilk bölümlerini izlemedim. Ama eski diziyi izleyen, Soner Yalçın'ın kitaplarını okuyan, belgesellerini izleyen biri olarak, sadece şunu söyleyebilirim. Belki ekranda silah göstermek kötüdür, ama bu dizilerin senaryoları, hadi Ahmet sen Nuri'yi kes, Huseyin sen'de Mehmet'in kızını doğra şeklinde yazılmaktan öte ülkede yaşanan olayları anlatır. Birinci dizideki bütün karakterler Türkiye'de gerçek kişilere özdeşleştirilmişti. İkinci dizide de sanıyorum ki işlenen konunun realitesinden hiçbirimizin şüphesi yok.
Tamam ekranda kötülükler değil, iyilikler gösterelim ama maalesef Isviçre'de yaşamıyoruz, çocuklarımıza ülke gerçeklerini göstermezsek, onlar da bugün belki kaloriferli evlerinin yataklarında dışa dönük, son derece modern bir Türkiye'de yaşadıklarının hayaliyle devam edebilirler. Daha sonra da 20 yaşına gelmiş, ama güneydoğu'da neden askerlerin öldüğünü bilmeyen, veya hadi terör etnik problem deyip başınızdan bir ihtimal savabilirsiniz, ama bu ülkede neden üniversite öğrencileri asıldı, veya başbakanlar asıldı, neden Amerikan gemisi Türk gemisini vurdu veya Kıbrıs sorunu nedir, bunların hiçbirini bilmeyen bir nesil yetiştirmiş olursunuz.
Televizyon bir propaganda ya da eğitim aracı değildir, siz sadece görsel veri sunar, bu veriyi nasıl analiz edeceğiniz henüz televizyon teknolojisine adapte edilmedi. Bir çocuğum olsaydı bu diziyi zorla seyrettirir, ama senaryoya fanatikçe bağlanmadan neyin neden olduğunu anlatıp öğretmeye çalışırdım. Çünkü bu ülkenin yaşadığı realiteler bunlar, bu ülkenin yaşadığı realite Sibel Can'ın karpuzu, Hülya Avşar'ın eşi, şöhret dizisindeki parıltılı hayatların acılı dramı değil.
Bu tip rezillikler şikayet veya dalga konusu olmazken, Sağır Oda ve Kurtlar Vadisi gibi kurgular gerek oyunculuklar gerek içerisinde barındırdığı unsurlar ile alay konusu oluyor, sanat için sanat izlemek isteyen entellektüeller Kurtlar Vadisi izlemeyip National Geographic izleyebilirler, ama tercihlerinin bu olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden toplum için sanat olan bu gerçek hayatlardan alınmış kurgulara laf etmelerinin manası yok.
Kurtlar vadisi'nin ilk bölümlerini izlemedim. Ama eski diziyi izleyen, Soner Yalçın'ın kitaplarını okuyan, belgesellerini izleyen biri olarak, sadece şunu söyleyebilirim. Belki ekranda silah göstermek kötüdür, ama bu dizilerin senaryoları, hadi Ahmet sen Nuri'yi kes, Huseyin sen'de Mehmet'in kızını doğra şeklinde yazılmaktan öte ülkede yaşanan olayları anlatır. Birinci dizideki bütün karakterler Türkiye'de gerçek kişilere özdeşleştirilmişti. İkinci dizide de sanıyorum ki işlenen konunun realitesinden hiçbirimizin şüphesi yok.
Tamam ekranda kötülükler değil, iyilikler gösterelim ama maalesef Isviçre'de yaşamıyoruz, çocuklarımıza ülke gerçeklerini göstermezsek, onlar da bugün belki kaloriferli evlerinin yataklarında dışa dönük, son derece modern bir Türkiye'de yaşadıklarının hayaliyle devam edebilirler. Daha sonra da 20 yaşına gelmiş, ama güneydoğu'da neden askerlerin öldüğünü bilmeyen, veya hadi terör etnik problem deyip başınızdan bir ihtimal savabilirsiniz, ama bu ülkede neden üniversite öğrencileri asıldı, veya başbakanlar asıldı, neden Amerikan gemisi Türk gemisini vurdu veya Kıbrıs sorunu nedir, bunların hiçbirini bilmeyen bir nesil yetiştirmiş olursunuz.
Televizyon bir propaganda ya da eğitim aracı değildir, siz sadece görsel veri sunar, bu veriyi nasıl analiz edeceğiniz henüz televizyon teknolojisine adapte edilmedi. Bir çocuğum olsaydı bu diziyi zorla seyrettirir, ama senaryoya fanatikçe bağlanmadan neyin neden olduğunu anlatıp öğretmeye çalışırdım. Çünkü bu ülkenin yaşadığı realiteler bunlar, bu ülkenin yaşadığı realite Sibel Can'ın karpuzu, Hülya Avşar'ın eşi, şöhret dizisindeki parıltılı hayatların acılı dramı değil.
Bu tip rezillikler şikayet veya dalga konusu olmazken, Sağır Oda ve Kurtlar Vadisi gibi kurgular gerek oyunculuklar gerek içerisinde barındırdığı unsurlar ile alay konusu oluyor, sanat için sanat izlemek isteyen entellektüeller Kurtlar Vadisi izlemeyip National Geographic izleyebilirler, ama tercihlerinin bu olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden toplum için sanat olan bu gerçek hayatlardan alınmış kurgulara laf etmelerinin manası yok.