İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Aşık oldum ama neden? (açılamayanlar için)

M

mavidusler

Misafir
"Aşk; karşındakini bulunmaz hint kumaşı sanmanla ne mal olduğunu anlaman arasında geçen süredir."
 

Gamend

0
İyinet Üyesi
Katılım
11 Mart 2005
Mesajlar
1,508
Reaction score
1
Konum
Ankara
Bir göz gezdirelim, yapılacak bir işimiz olmadığına göre yazı okuyacağız. :)
 

togan1903

0
İyinet Üyesi
Katılım
8 Mart 2005
Mesajlar
19
Reaction score
0
baybars' Alıntı:
Eee okudun sonuç ne şimdi :p



sonuc oalark en cok sunu beyendim


14. olur hepsi olu ben 22 yaşında civan mı civan bir delikanlıyım
22 yaş üstü , altı, tam ortası herkese
duyurulur
kilolu bayan arkadaşlarımız tercihimdir

12.07.2005 02:31:22
 

Gamend

0
İyinet Üyesi
Katılım
11 Mart 2005
Mesajlar
1,508
Reaction score
1
Konum
Ankara
İş abazan olmaya kalırsa, aşk temasını pencereden atmak lazım. :)
 

Gamend

0
İyinet Üyesi
Katılım
11 Mart 2005
Mesajlar
1,508
Reaction score
1
Konum
Ankara
Arkadaşlar, eski konuyu hortlatmak olacak benimkisi, ama ne güzel yazılmış çizilmiş, yine aynı şekilde paylaşalım bunları. Belki birbirimize güzel taktikler veririz.

(Aşk hayatınız nasıl gidiyor adlı başlık, şu an ilişkisi olanlar için. Bu ise aşık olup da henüz açılamamış olanlar içindir - Çöpçatan Yönetimi)

Öncelikle, aşık olmaktan korkmayın. Ayrıca, bakın 2 yıl önce birine aşık olmuşum, şimdi tipini bile hatırlamıyorum. O yüzden, acı çekerken bunları da düşünün. Seneye dönüp baktığınızda, güleceksiniz kendinize. O yüzden kendinizi boşa harap etmeyin.

Mesela, bir kızın hoşlandığını nasıl anlayabiliriz? Bu konuda fikirlerinizi bekliyorum. :D
 

pembekedi

0
İyinet Üyesi
Katılım
3 Şubat 2005
Mesajlar
1,607
Reaction score
1
Konum
Neverland
en güzel acı da o platonik aşk acısı ve insana öyle şeyler yaptırır ki o .. aşk ve sevmek dünyanın en güzel duyguları ister platonik olsun ister karşılıklı olsun. tabi ikisinin de yeri farklı.

kızlar bence erkeklere nazaran daha fazla belli eder duygularını. erkekler biraz daha içe dönük olabiliyolar. kız mesela güler bakar konuşmak için fırsat yaratmaya çalışır hoşlandığı kişinin olduğu yerlere gider. kızlar araştırır bi kere çekinmez üşenmez. öyle ki erkek hiç ummadığı bi yerde bile kıza denk gelebilir kız herşeyi baya güzel mantıklı şekilde planlar ve hiç planlanmamış gibi de yapabilir. korkmak lazım bu kız millettinden :p
 

Senol

0
İyinet Üyesi
Onaylı Üye
Katılım
25 Haziran 2005
Mesajlar
4,856
Reaction score
1
Konum
Bursa
pembekedi olaya son noktayı koymuş bir bayan olarak : soylenecek başka soz bulamıyorum :) Gamend ayıptır sorması ne oldu o kız sonra birdaha gorebildinmi :D
 
S

SYMPHONIC

Misafir
en güzel acı da o platonik aşk acısı ve insana öyle şeyler yaptırır ki o .. aşk ve sevmek dünyanın en güzel duyguları ister platonik olsun ister karşılıklı olsun. tabi ikisinin de yeri farklı.

Bence aşk diye bir şey varsa bunun tek türü vardır.. oda platonik aşk.. gerisini aşk olarak nitelendirmiyorum.. Karşılıklı olan sevgidir..paylaşmaktır en güzeli de budur ama platonik aşkın insan bünyesine verdiği acıyı,zevki,isteği vs vermez. Platonik aşk dediğimiz durumda da asıl olan insanın doğasındaki elde etme dürtüsüdür.. Edemeyince neler çekildiğini olduğu sanırım çoğumuz hormanlar salgılayarak dolasirken birden psikolojik olarak çöküş durumlarını lise yıllarından hatırlar :)

asıl olan sevgidir,bağlılıktır, hem sevgili eş hem en iyi arkadaş olmasıdır. birlikte konuşabilmek geçirilen zamandan zevk almaktır.. illa bir isim vermek gerekmez bu aşk mı değil mi diye..

Neyse konuya dönersek insan karşı tarafın ondan hoşlanıp hoşlanmadığını anlamasının yolu, ilgiden geçer.. açılmasa bile gözlerindeki ışıktan,yanında birden konusma tarzının değişmesinden, çaktırmadan birşeyler kanıtlama çabalarından anlar.. Türev filmini izleyenlerlere ordaki kızın,cocugu kandirmak için yaptıgı şirinlik muskasi tavırları en bariz şeklidir..
 

koryak

0
İyinet Üyesi
Katılım
10 Mayıs 2007
Mesajlar
38
Reaction score
0
Konum
istanbul
Aşk, cinsel odaklı güdülerin, içgüdüsel olarak dışa vurumudur. Hormonların sinir sistemimizde yaptığı patlama etkisidir..
Ve ne yazık ki;
Bu patlama etkisi, bizde 200 km/h hızla giderken duvara çarpma etkisi yaratır.
Acıdır, hiçbir zaman "tatlı" olarak nitelendiremeyeceğimiz, ama vaz da geçemeyeceğimiz büyük bir acıdır..

Kimseye tavsiye edilmez.
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
aşk acısı çok güzeldir. ileride çok ararsınız ;)
ben ciddi olarak herkese tavsiye ediyorum.

acı, sevdiklerinizin kaybolmasıdır ya da sevdiğinizin canını yakmaktır. aşkın getirdiği "acı" ise eğer, işte o en güzel tattır.
 

koryak

0
İyinet Üyesi
Katılım
10 Mayıs 2007
Mesajlar
38
Reaction score
0
Konum
istanbul
aşk acısı çok güzeldir. ileride çok ararsınız ;)
ben ciddi olarak herkese tavsiye ediyorum.

Şu dünyada insanı olduğu yerde çivileyen, ilerlemesini engelleyen iki şey vardır.
1- duygu
2- cehalet.

O yüzden, özellikle kariyer döneminde, kimseye tavsiye edilmez.
 
S

SYMPHONIC

Misafir
zaten "aşkta mantık olmaz" diye abzürt görünümlü bir cümle vardır ki esasında gayet doğrudur.. insanı çiviler mi .. yoksa ufkunu mu açar,hayata mı bağlar bilinmez.. yaşayan insanlara .. yaşanan "şeye" bağlıdır.

Ama pigeon'a cvp olarak ; geriye dönüp baktığımda bazı "acı"ların o zamanlar acı olduğu halde şimdi yüzümde tatlı bir tebüssüm yaratır, bazı "acı" ise birden yüzümü düşürür.. çıkar balkona bi sigara yakarım.. sanmıyorum ama umarım ilerde yüzümde bunu düşününce de tatlı bir tebessüm oluşur..

neyse ben balkona çıkıyorum.. siz yazın sabah 5de derin mevzular güzel gidiyor :)
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Bence aşk diye bir şey varsa bunun tek türü vardır.. oda platonik aşk.. gerisini aşk olarak nitelendirmiyorum.. Karşılıklı olan sevgidir..paylaşmaktır en güzeli de budur ama platonik aşkın insan bünyesine verdiği acıyı,zevki,isteği vs vermez. Platonik aşk dediğimiz durumda da asıl olan insanın doğasındaki elde etme dürtüsüdür.. Edemeyince neler çekildiğini olduğu sanırım çoğumuz hormanlar salgılayarak dolasirken birden psikolojik olarak çöküş durumlarını lise yıllarından hatırlar :)

en doğru yaklaşım bu. gelecek kaygılarına vs hiç girmemek lazım aşktan konuşurken. aşk hormoneldir çoğunlukla, bu hormonlar da kariyer dönemlerinde, yani gençlik dönemlerinde çok çalışır nedense :)
 
S

SYMPHONIC

Misafir
madem konuyu derinleştiriyoruz sosyolojik vs durumlara giriyoruz.. türk toplumunun erkeklerine- bayanlarına de değinmek lazım sanırım..

çevremdekilerden gördüklerimden yola çıkarak diyorum. Türkiye'de bir erkeğin bir kadın için "aşığım" demesi .. o kadının 3gün sempatik tavırlar sergileyip,tabiri caizse "cilve" yapmasıyla oluşabilir. O kadar sevgiye,ilgiye aç bi toplumuz ki bu yüzden hep yanlış evlilikler.. ilk sevdiği kızdan kopamayan "psikopata bağlayan" insanlar tonla.. Bu hormonlara bağlı değil büyüme tarzına,aileye,büyüdüğü dönemdeki çevresine,insan ilişkilerine bağlı. Kızlara normal insan gözüyle bakamıyoruz, onların gözümüzdeki yerleri hatta vasıfları kız olmaları.. bir ayrıcalık sanki.

birde kızların artık kendilerini tüm erkeklerin onlarin peşinden koşuyor gibi görmesi,en ufak bir sempatik sıcak bi yaklaşımda direk bana mı sulanıyor acaba diye düşünmeleri cidden insanın canını sıkıyor..

hatta şöyle bir örnek vereyim.. ben öğrenciyim ve final öncesi not çektirirken tanımadığım bir erkekle beraber çektirken nezaketen onun ücretini de ben veririm..ama bir kızla çektirken vermem. insanlar o kdar hazır ki böyle "beni mi seviyor" yada "o seni seviyor" laflarına...
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
yani cinsel meta olarak görme ve bundan kaynaklanan reaksiyonlar mı var?
 

koryak

0
İyinet Üyesi
Katılım
10 Mayıs 2007
Mesajlar
38
Reaction score
0
Konum
istanbul
madem konuyu derinleştiriyoruz sosyolojik vs durumlara giriyoruz.. türk toplumunun erkeklerine- bayanlarına de değinmek lazım sanırım..

çevremdekilerden gördüklerimden yola çıkarak diyorum. Türkiye'de bir erkeğin bir kadın için "aşığım" demesi .. o kadının 3gün sempatik tavırlar sergileyip,tabiri caizse "cilve" yapmasıyla oluşabilir. O kadar sevgiye,ilgiye aç bi toplumuz ki bu yüzden hep yanlış evlilikler.. ilk sevdiği kızdan kopamayan "psikopata bağlayan" insanlar tonla.. Bu hormonlara bağlı değil büyüme tarzına,aileye,büyüdüğü dönemdeki çevresine,insan ilişkilerine bağlı. Kızlara normal insan gözüyle bakamıyoruz, onların gözümüzdeki yerleri hatta vasıfları kız olmaları.. bir ayrıcalık sanki.

birde kızların artık kendilerini tüm erkeklerin onlarin peşinden koşuyor gibi görmesi,en ufak bir sempatik sıcak bi yaklaşımda direk bana mı sulanıyor acaba diye düşünmeleri cidden insanın canını sıkıyor..

hatta şöyle bir örnek vereyim.. ben öğrenciyim ve final öncesi not çektirirken tanımadığım bir erkekle beraber çektirken nezaketen onun ücretini de ben veririm..ama bir kızla çektirken vermem. insanlar o kdar hazır ki böyle "beni mi seviyor" yada "o seni seviyor" laflarına...

Kesinlikle katılıyorum. Yalnız şu şekilde açıklamak daha doğru olacaktır.
Hormonlarımızın ülkemiz insan profilini, keza genç nüfusu "bu şekilde" etkilemesinin sosyolojik nedenlerine eğilmek gerekir.
Şöyle ki;
İnsanların, daha doğrusu, daha uygar ülkelerdeki insanların temel cinsel gelişim sürecine, ve bu süreç içinde yaşadıklarına bakıldığında, ve aynı şekilde ülkemiz genç nüfusunun aynı süreç içerisinde yaşadıkları göz önüne alındığında, aradaki fark, uçurum bariz ortaya çıkacaktır. Ve bu fark bizim biraz evel Symphonic'in değindiği konuya götürür.
Normal gelişim sürecinde cinselliği, 15-16 yaşlarında yaşamaya başlaması gereken genç birey (ki kastım sadece ilişki değil, cinselliği öğrenmek, konuşmak ve hayatında cinselliğin yerini konumlandırmaktır), ülkemizde aynı yaşlarda, henüz kapalı kapilar arkasında tutmaktadır bu olguyu. Zaman zaman, toplumumuzun sosyokültürel özellikleri de göz önüne alindiğinda, genc zihinlerde anlamsız bir "tabu" halini bile alabilmektedir bu olgu.
Ve bu nedenle genc bireyin hormonları cinsel yaşamında etkili olamadığından, birey üzerinde karşı cinse dönük bir anlam karmaşasına neden olmaktadır.
Bu yüzdendir ki, ilişkilerde, isteyerek veya istemeyerek, genc birey herhangi bir hareketi cinsel bir obje olarak adlandıracak, ve bunun yarattığı sarhoşluğa aşk adını verecektir.
Bu, aşmamız gereken cok ciddi bir konudur ki bu ancak genclerimizin akıllarındaki olguları, somut ve stabil değerlerle destekleyerek mümkün olur.
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Üst