İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Aşık oldum ama neden? (açılamayanlar için)

koryak

0
İyinet Üyesi
Katılım
10 Mayıs 2007
Mesajlar
38
Reaction score
0
Konum
istanbul
müslüman olmamızdan kaynaklanan sorunlar mıdır bunlar?
Acıkcası, bizim müslüman olmamızdan değil diğer ülkelerin müslüman olmamasından kaynaklanıyor demek daha doğru kanımca.
Şimdi bir bakalım;
Ülkemizde müslümanlığın etkisiyle belirli kısıtlamalar, toplumsal kurallar var, ve insanlar kendilerini buna uyduruyorlar. Burada bir problem yok.
Asıl olan, globalleşmenin etkisiyle gelen popüler kültürün önümüze koydukları.
Zira bir düşünelim; televizyonlarda, internette veya diğer haberleşme, basın yayın organlarında insanımız, dünyadaki yaşam standartlarını ne şekilde yorumluyor?
Önemli olan da bu zaten.
İki taraf arasında kalmanın verdiği şaşkınlıktan doğuyor bu düzensizlik benim fikrimce.
 
S

SYMPHONIC

Misafir
yani cinsel meta olarak görme ve bundan kaynaklanan reaksiyonlar mı var?

Cinsel meta demeyelim de cinsel obje diyelim.. meta yanlis bilmiyorsam ticari mal anlamina geliyor.. konu farklı bi alana kayıyor :)

tabii ki bana göre duygusal açlığın yanında,cinsel açlık da sözkonusu. koryak'in dedigi gibi insanlarımızın genel olarak aşk dediği ilişkilerin altında cinsel açlık da olabilir.Çünkü erkeklerin, kızlara normal bir insan gibi bakıp seçme,seçebilme durumundan çok artık şansına kim ona daha yakın davranırsa ona yönelme durumu var.... duygusal bekletinin yanında cinsel beklenti de olabilir. Belki insan farkında olmadan da kafasının bulantısı içinde yaşayabilir.

müslümanlık konusuna gelince ..

evet müslümanlık da ailesel olmasa bile karşı cinsle etkileşime engel oluşturmuyor değil. Tabular mevcut hatta AHLAK dediğimiz toplumuzun geçmişinden gelen gelenek görenek davranış biçimleri de buna engel olabilir.

yanlış anlaşılmasın..ben yada biz demiyoruz ki gencler sevişsin müslümanlık engel buna gidin hristiyan olun sevişin bol bol.. ama durum böyle.. ve yeterli olgunluğa gelen bir bireyin karşı cinsle duygusal veya cinsel yada ikisi birden :) ilişki yaşaması insanlığın doğasında var. Ama insan o olgunluğa bu toplum kuralların çerçevesi içinde ulaşana kadar çok yanlışlar yapabilir..hatta yanliş evlilikler yapip temelli çürük yaşamlar kurabilir..
 

Angelo

0
İyinet Üyesi
Katılım
13 Aralık 2004
Mesajlar
9,603
Reaction score
111
Konum
AZ
O Türk kültür yapısının iyi ve kötü yönleri var arkadaşlar. Birebir duyduğum ve yaşadıklarımdan size bir kaç birşey paylaşmak isterim. Dediğiniz gibi yabancılarda (ya da gavurlarda eheh) bazı cinsel reaksiyonlar erken başladığı için, toplumları cinsel ayrımcılıktan uzakta gelişiyor. Erkekler kızlar ile çok rahat ilişki kuruyor, ilişkiden kastım sevk değil, yolda selamlaşmadan tutun da bir yemek ortamında ya da partide bile. Çok az tanıdığınız bir kıza bile sarılarak selam vermek, sarılıp öpüşmek normal karşılanır. Kültürel şok dediğimiz hadise orada başlar, herhangi bir gavur bayan gelip bir Türk yağız delikanlısını öperse ya da sarılarak selamlaşırsa, o yiğidin kalbinde bir kıvılcım çakar bu kız beni seviyor der, ya da dans pistinde arkasını dönüp iki "shake that ass" yaptığında bu akşam feneri nerede söndüreceği konusunda çok az şüphesi vardır çocuğumuzun, ama işler hiç de beklendiği gibi gitmez.

Bu iyi veya kötü diye nitelendirilemez, bu doğal bir süreç. Aç, bilgisiz ve talepkar bir millet olarak tokun halinden anlayamadığımız için bize çok yapay geliyor bu hareketler. O yüzden de sırf cinsellik anlamında değil, toplumdaki ilişkilerimizde de kapanık oluyoruz. Klasik bir laf vardır, yurtdışında herkes birbirine selam veriyor. Tabi ki herkes birbirine selam vermiyor, ama birbirine selam verdiğinde ulan deli mi lan bana bu adam selam verdi diye kimse düşünmüyor, yani sevgi çemberi, rahatlık ve ilişkilerdeki huzur bütün toplumu sarmış :)

Ben Amerika'dayken (Şener Şen bakışı yukarı doğru) :) Bir müşteri ile görüşmem vardı bugün mesela. Ukrayna asıllı bir bayan geldi müşteri dediğim, Türk Standartları Enstitüsü listesinde ilk 10'a oynar sanıyorum. Her neyse, sonuçta bir takım diyalogları geçtikten sonra bugün en sonunda, beni ilk gördüğünde ne düşündün dedi. Sonuç olarak Türk olmamızın ünü bütün dünyayı sardığı için, kız kendisi hakkında bir takım iğrenç faaliyetler düşünüp düşünmediğimi sordu, tabiki dürüstçe cevap vermeyeceğimi düşünerek sorsa da, ülkemizin şanını şerefini kurtarmak adına gerekli diplomatik girişimleri yaptığımdan emin olabilirsiniz. Kendisine aslında Türk erkeğinin ne kadar duygusal, cana yakın, kadına ve kadınlığa ne kadar saygılı (anne kavramından pay biçebilirsiniz) bir erkek tipi olduğunu anlattım, inanmasa da olsun, sonuç olarak ben biliyorum ki Türk erkeği böyle. Sonuç olarak herhangi bir gavur bayana hava soğuduğunda ceketinizi verdiğinizde, sen deli misin, romantik misin, oha tepkisini almanız söz konusu olabiliyor. Oysa biz üşüyen kız arkadaşlarımıza her zaman ceketimizi veririz, onlara yan bakan olursa gider ağızlarını burunlarını kırarız. Tek problem biraz kapalı yetişmemiz, lise ve üniversite çağında bazı yerlerimizde değişiklikler olurken, kızların sadece belirli bazı bölgelerden ibaret olduğunu sanmamız ve bu o kadar engellendiği ve ayıplandığı için bu duyguları kalbimize gömüp bastırdığımız için şanssız kalıyoruz. ve evet müslüman bu ülkeyiz o yüzden de ben de haydi gençler birleşin toplu olarak gruba 15 yaşında herkes takılsın gibi bir durumu destekleyecek değilim. Eğer bu mümkün değilse erkekleri oyalayacak başka vizyonlar ve yollar açılmalı ve erkeklerimiz cinsellik ve karşı cins konusunda eğitilmelidir diye düşünüyorum.

Paylaşmaktan mutluluk duyacağımız o kadar çok şey var ki, sevk olmuş olmamış gerçek aşkta bunu düşünmemeniz gerekiyor bile. Bazı arkadaşlarım diyor, kızı seviyorum.. eee? ama olmuyor (çok afedersiniz vermiyor? ne demekse) ... ben de başkalarında ararım en doğal hakkım. Aynı erkeğin evlendiği gün müstakbel karısını yatağa dökülecek bir iki damla kandan yargılayacağından en ufak şüphem yok. O zaman canlar bu işleri fazla kurcalamayın. Sevdicek sizinle birşeyleri paylaşmak için sizden 10 kat daha istekli bundan emin olun, zaman sadece birazcık zaman demiş mesela şarkıda:)
 
S

SYMPHONIC

Misafir
olay cinselliğe kaymaya başladı, hazır durum böyleyken konuyla alakalı bir örnek vereyim; ilk konulardan benim tek gerçek aşk dediğim platonik aşk konusuna dönersek.. misal 16yasinda hormonlar fışkırtan 2 cümlesinden biri sapikça fanteziler olan bir gencin,platonik olarak bağlandığı hanım kardeşimizi gözünde ilahlaştırıp hakkında hiçbir sapikça fikri aklindan geçiremiyor olması.. aşk budur :)

türk toplumu konumuza dönersek.. Tabiki cinsellikle tamamen bağdaştırmamak lazım.. Dediğim gibi duygusal açlık bence ilişkilerde daha ön planda.. insanlarımız kendine yakın davranan kişiye bağlanıyor.. karakterini ve kendsini daha sonra onu tanıdıkça seviyor..beğeniyor..evleniyor veya HAYIR diyemiyor .. hayır demek istememek bırakıp gitmek bazen o kadar zordur ki .. hem çeker insan hem katlanır bi şekilde kopamıyor. hatta pek alakasız gelebilir ama teomanın teoman olduğu zamanlarda YAĞMUR adlı şarkısı bu konuyu gayet iyi anlatıyor yada ben bunu çıkardım şarkıdan.

Koryak'ın dediği gibi olay birazda arada kalmak.. Toplumsal yargılar arasında sıkışıp kalmak. Ne oraya ne buraya ait olamamakdan kaynaklanıyor.

pek bir sevdiğim güzide insan Friedrich Wilhelm Nietzsche, Tan Kızıllığı kitabında Genelek Ahlakı başlığı altında şöyle birşeyler iletmiştir bizlere..

Friedrich' Alıntı:
Ahlak genelekleri itaatten başka birşey değildir.Geleneklerin ne türde olduklarının da bir önemi yoktur; ama gelenek alışılagelmiş davranış ve değerlendirme biçimidir. Geleneğin emretmediği konularda ahlak söz konusu değildir,yaşam gelenekle ne kadar az belirlenirse, ahlakın etki alanı o ölçüde daralır. Özgür insan ahlaksızdır, çünkü o her konuda geleneğe değil, kendisine bağlı kalmak ister. ....... Gelenek nedir: Bize yararlı olanı emrettiği için değil,yanlızca emrettiği için itaat ettiğimiz üst düzeyde bir otoritedir..

ve başka bir bölümde de özetlersek; Gelenekler yeni ve daha iyi geleneklerin,dolayısıyla ahlak kuramlarının çıkmasını engeller.. geleneği bireysel davranışlar oluşturmuştur.. Ahlakımızı oluşturan gelenek dediğimiz şey esasında bireysel düşüncelerden(düşüncenin sahibinin menfeaatine düşünceler) oluşur ama şimdi aynı şeyi bizim yapmamız ahlaksızlık olarak nitelendirildiğini anlatır.. Saçma sapan gereksiz gelenek kurallarından örnekler verir..
--
Yani sözün özü şudur ki insanlarımızın karşı cinslerine uzaylı gibi bakması toplumsal ahlakımızdan gelir. Bunu oluşturanlardan biri de müslümanlıktır doğrudur. Ama burda dini yanlış yorumlamanın etkisi de çok büyük.
Genelde okullarda kızların kızlarla,erkeklerin erkeklerle grup halinde gezmesi..yada doğudaki TÖRE denilen şey.. kızlara yada erkeklere laf atmalar. otobüste kız benim yanıma oturdu benden mi hoşlandı yoksa düşünceleri. Karşı cinsle aynı ortamdayken yüzü kızaran yada direk kendini kanıtlamaya çalışan.. kendini masturbasyona veren gençler.. Bu toplum içinde büyümenin cilveleri bunlar.. Batının bize empoze ettiği yeni kültüre özenip Konya'yı Kentucky.. Adana'yı Alabama sanarak yaşayanlar..

Ben Ailevi nedenlerden dolayı karadenizde de yaşadım.. akdenizde de .. istanbulda da.. İnsanların olaylara bakış açıları,yargıları,yayışları arasındaki farkları göreseniz ne kadar şaşırdınız bilmiyorum.

Kimse sapkınlıklar yapsın.. cinsellik erken yaşlara insin demiyorum ama karşımızdaki insanın adının Hüseyin veye Ayşe olmasının bizim için birşey farketmemesi fena olmazdı. insanlar duygularını daha iyi ve açık ifade edebilseydi, bir kız ile bir erkeğin arada kimsenin hatırı olmadan normal arkadaş olabileceği.. Hamza Ayşin nurettin melda nın hep birlikte birbirlerini arkadaş olarak sevip de beraber gezip eğlenebileceği bi toplum diyorum... Bunun yolu da eğitimden geçiyor sanırım. Artık bizden sonraki nesil mi onlardan sonraki nesil mi görür bilinmez. Ama gerçek şudur ki istersek tabuları yıkıp yeni ahlak kurallarını bizler yaratabiliriz..

48saattir uykusuz olmam , 8saat daha boş bir şekilde ayakta durmak zorunda olmam ve bu aralar bu konuda psikolojik sorunlarım olmasından dolayı uzun oldu biraz mesaj : )
 

Gamend

0
İyinet Üyesi
Katılım
11 Mart 2005
Mesajlar
1,508
Reaction score
1
Konum
Ankara
pembekedi olaya son noktayı koymuş bir bayan olarak : soylenecek başka soz bulamıyorum. Gamend ayıptır sorması ne oldu o kız sonra birdaha gorebildinmi :D

Kızın yüzünü hatırlamıyorum desem? :D
Dediğim gibi, geçmişe dönüp baktığımızda, kendimize gülüyoruz. O yüzden, "aşık" olduğumuzda kendimizi bu şekilde teselli etmeliyiz. "Nasıl olsa geçer" demeliyiz. :p
 

pembekedi

0
İyinet Üyesi
Katılım
3 Şubat 2005
Mesajlar
1,607
Reaction score
1
Konum
Neverland
platonik aşkı bilrikteliğe tercih eder misiniz? böyle durumlar da vardır. insan bazen o kadar büyük ve kutsal platonik aşklar yaşar ki o kişiyle birlikte olmak istemez. ona aşıktır o ne dese o saniyede varını yoğunu ortaya koyup yapmaya hazırdır ve hatta keşke bişey istese diye de bekler. onun için hep en iyisinin olmasını ister hatta biriyle çok mutlu bir birlikteliği olsun diye bile düşünür ama kendisiyle değil. hiç bitmez bu platonik aşk hiç yaşanmadığı için hiç birlikteliğe dönmediği için bitme riski taşımaz.

aşkın cinsellikle yani tutku ve şevhetle çok alakası var bence. hatta aşk=arzu bile denebilir.

üstteki mesajlarda bahsedilen cinsellik konusunda yaklaşımlara katılıyorum. fakat ali ayşe osman handan fuat gibibi grup süper arkadaş ortamının olabilmesi için cinselliğin erken yaşanması gerekiyor. ciddi ciddi ülkede cinselliği yaşama yaşı erkeklerde 25lerde. bu yaşlarda çoğunluğu erkek olanların bi yerde bilgi almak için bi uzmana sordukları soruları yazsam şok olursunuz. durum bu açıdan cidden içler acısı.
 

Mywedding

1
İyinet Üyesi
Katılım
26 Eylül 2006
Mesajlar
5,893
Reaction score
96
Konum
www.odatv.com
çevre, yetişme ve aile = 2 sonuç var, aslında çok sonuçlu, çünkü bizde her mahalle arası bile yetişme tarzı farklılıkları var,

platonik aşk ise yaşanması gereken, önemli, karasevda gibi içinden çıkılmaz durum, en güzelide, geriye dönüp bakınca, acı çekmemize rağmen ne güzel günlerdi diyebileceğimiz geçmişimiz.. :)
 

Cagatay

0
İyinet Üyesi
Katılım
10 Mart 2006
Mesajlar
2,789
Reaction score
0
platonik aşkı bilrikteliğe tercih eder misiniz?

hayır etmem, etmedimde.


...böyle durumlar da vardır. insan bazen o kadar büyük ve kutsal platonik aşklar yaşar ki o kişiyle birlikte olmak istemez. ona aşıktır o ne dese o saniyede varını yoğunu ortaya koyup yapmaya hazırdır ve hatta keşke bişey istese diye de bekler. onun için hep en iyisinin olmasını ister hatta biriyle çok mutlu bir birlikteliği olsun diye bile düşünür ama kendisiyle değil. hiç bitmez bu platonik aşk hiç yaşanmadığı için hiç birlikteliğe dönmediği için bitme riski taşımaz....

kendimi görüyorum birkaç satırda sankiiiii
ne akıl be ne mantık
harbi yaptıklarımı anlatsam bi bilseniz dersiniz bu cocuk salak mı
 

Ece

0
İyinet Üyesi
Katılım
31 Mart 2007
Mesajlar
1,207
Reaction score
0
Konum
Ankara
Angelo, yazınızı okudum ve nick'e yeniden baktım şaşkınlık aldı beni...
 

Lisans

0
İyinet Üyesi
Katılım
30 Ağustos 2007
Mesajlar
957
Reaction score
3
Siz siz olun söylemekte geç kalmayın ancak saf ve temiz duygular besliyorsanız. Beslemiyosanız vicdanınıza kulak verin :D. Babamın dediği bir laf vardı "Doğru yolda ilerlerken önüne bir engel çıkarsa o engeli al kenara koy kim olursa olsun" yani kısaca tercümesi gerekirse babanı bile tanıma :D. Zaman değerlidir,vaktinde kullanmazsanız akıp gider.
Eğer seviyorsanız gidin söyleyin unutmayınki şans insanın ayağına herzaman gelmez(tabi kaderde yoksa). Platonik aşk insanın kendi kendisini kandırıp hasta etmekten başka birşey değildir.
 

Senol

0
İyinet Üyesi
Onaylı Üye
Katılım
25 Haziran 2005
Mesajlar
4,856
Reaction score
1
Konum
Bursa
""seviyorsanız gidin soyleyin"" keşke dediğin kadar kolay olsa :)
 

T3chn0

0
İyinet Üyesi
Katılım
26 Ağustos 2006
Mesajlar
2,423
Reaction score
2
Angelo durumu çok iyi açıklamışsın Tebrik ediyorum .
 
S

SYMPHONIC

Misafir
platonik aşkı bilrikteliğe tercih eder misiniz? böyle durumlar da vardır. insan bazen o kadar büyük ve kutsal platonik aşklar yaşar ki o kişiyle birlikte olmak istemez. ona aşıktır o ne dese o saniyede varını yoğunu ortaya koyup yapmaya hazırdır ve hatta keşke bişey istese diye de bekler. onun için hep en iyisinin olmasını ister hatta biriyle çok mutlu bir birlikteliği olsun diye bile düşünür ama kendisiyle değil. hiç bitmez bu platonik aşk hiç yaşanmadığı için hiç birlikteliğe dönmediği için bitme riski taşımaz.

etmem zira insanın kendi kendini kandırmasından, yalan duygulara kapılmasından başka birşey değil aşk=platonik aşk.

aşkın cinsellikle yani tutku ve şevhetle çok alakası var bence. hatta aşk=arzu bile denebilir.

üstteki mesajlarda bahsedilen cinsellik konusunda yaklaşımlara katılıyorum. fakat ali ayşe osman handan fuat gibibi grup süper arkadaş ortamının olabilmesi için cinselliğin erken yaşanması gerekiyor. ciddi ciddi ülkede cinselliği yaşama yaşı erkeklerde 25lerde. bu yaşlarda çoğunluğu erkek olanların bi yerde bilgi almak için bi uzmana sordukları soruları yazsam şok olursunuz. durum bu açıdan cidden içler acısı.

tarihciler der ya her bölge tarihi devirleri başka yerlerden bağımsız olarak kendisi yaşar diye bizim konuştuğumuz gelişmiş bölgelerdeki misal istanbuldaki insan ilişkileri... gidip de anadoludaki ilçeleri görseniz kat be kat daha beter durum.. insanlar bilgisizlikten yada birşeyler yaşamadığından ne yapacaklarını şaşırıyorlar. anlatsam birkaç birşey miğdeniz bulanır.. ama gerçekler bunlar..

o iğrenç şeyleri bir kenara bırakıp daha normal bir örnek vereyim onlara göre.. bundan 13-15 sene önce gene ailemin mesleği yüzünden ben anadolumuzun şirin bir ilçesindeyken cafelerde kızlarla erkeklerin bir arada oturdukları bölüm perdelerle kapatılır içeriyi kimse göremezdi.. gören olursa hemen millete yayar o oturan kızlar damgayı yer mahallenin tüm sapık gençleri tarafından tacizlere belki daha çok şeylere mahruz kalırlardı.. ve son yorum olarak kız yolluymuş derlerdi.. Ki bu diğer yapılanlara göre gayet temiz normal bir örnek :) Bu gibi yerde durumun kısa bir zaman aralığında değişeceğini sanmıyorum ki arada bir gelen haberlerde bunu doğruluyor.

bizim davranışlarımız yada çocuklarımıza öğreteceklerimiz geleceğin ahlak kuralları,gelenekleri görenekleri olacak.. tabi biz çocuklarımıza böyle bir ortamda nasil şeyler öğretebileceksek...
 

muratozcirpici

0
İyinet Üyesi
Katılım
9 Eylül 2004
Mesajlar
1,324
Reaction score
0
Konum
Adana
Kızın yüzünü hatırlamıyorum desem?
Dediğim gibi, geçmişe dönüp baktığımızda, kendimize gülüyoruz. O yüzden, "aşık" olduğumuzda kendimizi bu şekilde teselli etmeliyiz. "Nasıl olsa geçer" demeliyiz.


ya niye teselli ediyorsun, bırak onunda acısını yaşa, o acının da güzelliği vardır :) nasıl olsa geçer deme, ya geçmezse :) ya evleneceğin kişiyse o ? misal ben bir gün bunları göreceğimi akıl edermiydim sizce ? şimdi nişan gününü ayarlamaya çalışıyoruz..

bazı şeyler geçer gider unutulur ama bazıları asla.... seviyorum ulen :)
 

osahin

0
İyinet Üyesi
Katılım
8 Ekim 2006
Mesajlar
4,978
Reaction score
34
Konum
kalbinizden :p
Demekki aşk toplumlara, yere ve zamana görede değişebiliyormuş... Misal 10 kere aşık olduysam bunlardan 9' u o süre içerisinde bir birliktelik yaşamadığımdan kaynaklanmıştır, bir bakarım içimden geçer "ah be bu benim sevgilim olmalı" nedenide karşı cinse öyle yada böyle istek ve ihtiyaç duymamdan kaynaklanıyor, aslında o kızın çok güzel olması kaşı gözü pekte önemli değil bu durumda... Yüz kişiyi çevirsek herkes farklı farklı aşklardan bahseder, herkese göre aşk farklıymış gibi bir durum ortaya çıkar, zaten yüz yıllardır insanlar aşkı anlamaya çalışmıyormu? Hangimiz "ah ulan" deyipte ağlamadıkki? Sonu bitmez aşkı yüceltmeye çalışmanın, aşk karşı cinse duyulan ihtiyaçtan öte birşey değildir. Neden evlilik aşkı öldürüyor güzelim? Ülkemizdeki evliliklere bakıldığındada "aşk" ile başlayan evlilikler hep biryerlerde sorunlarla karşılaşıyor ve her iki bireyin kendi kararları doğrultusunda başlayan ilişki, bu bireylerin birbirlerine olan belki güven belki sevgi eksikliğinden hep sekteye uğruyor... Oysa çoğu zaman geri kafalılık diye adlandırdığımız görücü usulü evliliklerde böyle bir durum yok, kişi karşısındakine olmasa bile ailesine saygı ve sevgi duyduğundan bu ilişkilerin yıpranması çok zor oluyor, hem sonuçta bu iki kişi ilerleyen zamanlarda birbirlerini kabullenip aşıkta oluyorlar, birazda kabullenme meselesi bu... Sevgi,saygı ve güven olmadımmı dünyalar kadar aşk olsun bence bir önemi yok... Bâki kalan sevgiyse ben aşkı değil sevgiyi bulmaya çalışırım arkadaş :p uzun lafın kısası, aşk diye birşey yoktur gerçekler vardır, mutlaka çevrene ve sana göre ilişki yaşamalısın yoksa her ilgi(!) duyduğuna "aşkım" der çıkarsın...
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Üst